Tekirdağ
Çerkezköy

ÇOCUK VE AGRESYON

ÖZEL ÇERKEZKÖY NEŞ’E ERBERK ANAOKULU

2020-2021 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

AĞUSTOS AYI PSİKOLOG YAZISI

Çocuk ve Agresyon

Çocukların 2 yaş başlarında kişilik gelişimlerinin başladığı zamandan kendilerini tam anlamıyla ifade edecek dil gelişimine sahip olana kadarki süreçte vurma, ısırma, atma, itme davranışlarına normal denilebilir. Çocuk bu dönemlerde kasti olarak zarar vermek için değil karşısındakini denemek ve kendisini ifade etmekte zorlandığından dolayı agresyon gösterir.

Dil gelişimini tamamlamasına rağmen etrafındakilere ya da kendisine fiziksel anlamda zarar vermeye çalışan çocuğumuzun, bu davranışının nedenini bulmak değişimi için başlangıç aşamasıdır.

Bu durumun en yaygın nedeni ebeveyn davranışları ve ekranlardan izlenenlerdir. Çocuk sorunların bu yoldan çözüleceğini düşünerek bu davranışları örnek alabilir. Burada ebeveyn davranışından kastedilen sizlerin de şiddet uyguluyor olması değil trafikte giderken gerilmeniz, eşinize geç kaldığı için kızmanız ya da çok sinirlendiğiniz kargocu bağırmanız da olabilir. Çocuğunuz bu anlarda fark etmeseniz de aslında sizleri izlemektedir.

İzlenenlerden bahsetmek gerekirse pek çok sanal oyunda vurmak, ezmek, düşünmeden hızlıca davranmak davranışlarının ödüllendirildiğini fark edebiliriz. Bunu gerçek hayatta uyguladığında ödül almak yerine tepkiyle karşılaşan çocuğumuzun hangi davranışın doğru olduğunu anlamak konusunda kafası karışabilir.

İkinci en yaygın neden ise çocuk sinirlendiğinde ilginin üzerine toplanması ve dediğinin yapılmasıdır. Çocuk bunu hisseder ve yapmaya devam eder. Üçüncüsü ise çocuğun agresyonunu sağlıklı bir şekilde atmasına izin verilmemesidir. Eğer hiçbir neden olmamasına rağmen agresyon gösteren bir çocuğumuz varsa içindeki enerjiyi atamadığını düşünebiliriz.

Herhangi bir spor dalına yönlendirmek, daha fazla dışarı çıkıp birlikte geçirdiğiniz zamanları arttırmak, hareketli etkinliklerle vakit geçirmek, öfke anlarında vurmak onun için bir ihtiyaçsa bir öfke arkadaşı olarak hacıyatmaza, peluşa ya da yastığa yönlendirmek davranışı zamanla azaltabilen uygulamalardır.

Öfkelendiğinde sen dili yerine ben dili kullanmak, sizin de öfkelendiğinizde ona danışmanız, sarılmak ya da ona anlatmak ilgili önerileri ona sunarak sanki sizin öfkenizin böyle geçecekmiş gibi davranmanız çocuğunuza aktif olarak problem çözümünde rol vermeniz ve öfkeyle başa çıkmada model olmanız demektir.

Yine ‘yaramaz’ etiketi olan çocuklar bunu kendi içinde normalleştirebilir. ‘Zaten yaramazım ve bunu herkes biliyor.’ düşüncesi çocuğa davranışlarının kabul edilemez olduğunu fark ettirmez.

Sadece davranış ediniminde değil diğer konularda da kitap okuyarak söylemek istediklerinizi sevimli bir karakter üzerinden anlatabilirsiniz. O karakter o gün ne tesadüftür ki çocuğunuzun yaptıklarına çok benzer şeyler yapar ve ‘Annesi acaba ne yapar sonra? ya da ‘Acaba o karakter başka ne yapabilirdi?’, Sence neden vurdu ki bu karakter şimdi?’ soruları çocuğunuzu daha iyi anlamanızı sağlar. Kitabın sonunda vermek istediğiniz mesajla çocuğunuz alternatif davranış biçimlerinin olduğunu görür ve yalnız olmadığını, kendisi gibi hissedenlerin varlığını hisseder. Başkarakteriniz bir kediyse öfkelendiğinde yuvarlanabilir, kurt ise kükreyebilir, kuş ise şarkı söyleyebilir, tavşan ise zıplayabilirsiniz.

Başa çıkmanız gereken her durumdan, yaratıcılığınızı kullanarak keyif almanız dileğimizle.

Psikolog Semiha YILMAZ