ÇOCUKLARDA PSİKOSOSYAL GELİŞİM DÖNEMLERİ

Psikososyal gelişim kuramının temsilcisi olan Erik Erikson’da Freud gibi gelişimi psikoanalitik açıdan incelemiştir. Freud kişilik gelişimini 0-18 yaş ile sınırlandırırken, Erikson ömür boyu devam eden bir süreç olduğunu belirterek sekiz döneme ayırmıştır.

Temel Güvene Karşı Güvensizlik (0-1 yaş)

   Bireyin sağlıklı bir kişiliğe sahip olması için temel olan bir ön koşul içerisinde ‘temel güven duygusu’ bulunmaktadır. Birey için bu güven duygusu hem kendisine duyduğu güven hem de dışarıdaki insanlara duyduğu güven duygusudur.

   Yaşamın ilk yılında bağımlı olduğu kişilerin bebeğin temel gereksinimlerini düzenli bir biçimde karşılayıp karşılayamamaları, bebekte “güven” duygusunu ortaya çıkmasında etkili olur. Eğer dönem sağlıklı geçirilirse “temel güven” duygusu edinilir. “Temel güven duygusunun” edinilmesi, annenin bebeğe ihtiyaç duyduğu huzuru vermesi, bireyin inancında tutarlılık sergilemesinde önemli rol oynamaktadır.

Özerkliğe Karşı Kuşku ve Utanç (1-3 yaş)

   Bebek bu dönemde hareketlenmeye, yürümeye ve kaslarını daha rahat kontrol etmeye başlamıştır. Yürümeyle birlikte çevreyi keşfetmeye başlayan çocuk, enerjisini çevreyi tanımak için harcar. Bu aşamada çocuk kendi davranışlarıyla birlikte ‘yapabilme’ duygusunu tadar.

   Yaptığı her eylem ve başlattığı her girişimde anne baba müdahalesi ile karşılaşan bir çocuğun kendi yeteneği hakkında kuşkuya kapılması durumunda, utanç duyguları geliştirmesi kaçınılmaz olacaktır. Çocuğun çevresini keşfetmesine izin verilir ve desteklenirse kazanacağı duygu, “özerklik”tir.

Girişkenliğe Karşı Suçluluk (3-6 yaş)

   Bu dönemde çocuğun başarması gereken temel görev suçluluk duygusu yerine girişimcilik duygusudur. Bu dönemde çocuklar çok meraklıdır, her şeyi denemek ve her şeyi hakkında soru sormak isterler. Bu nedenle çocuğun girişimciliğine müdahale edilmemesi, sabırlı davranılması, eleştirilmemesi ve sorularına cevap verilmesi gerekmektedir. Ancak çocuğun yapmak istedikleri engellenir, soruları ayıplanırsa çocukta suçluluk duygusu oluşarak kişiliğine yansıyacaktır. Bu dönemde çocuklar durumları genelleme özelliğine sahip olduğu için yaşadığı suçluluğu tüm olaylara genelleyerek “ben hiçbir şey yapamam” diyerek suçluluğu genelleyebilir.

Başarılı Olmaya Karşı Aşağılık Duygusu (7-11 yaş)

   Okul yıllarını içeren bu dönemde çocuk enerjisini bilgi ve beceri edinerek geçirmektedir. Çocuk çalışmalarında fiziksel ve zihinsel yetenekleri ile yeterliliğini ortaya koyar. Ortaya çıkardığı ürünlerin ve başarıların önemli gördükleri yetişkinler ve akranlar tarafından görülüp takdir edilmesini ister. Takdir görmeyen, motive edilmeyen, akranları ile sürekli kıyaslanan çocuklar ise yaptıklarına karşı güven ve aşağılık duygusunu hissedecektir.

Kimlik Kazanmaya Karşı Rol Karmaşası (11-17 yaş)

   Erikson bu dönemi hayatın en önemli dönemi olarak görmüştür. Bu dönem kişinin “ben kimim?” sorusuna cevap aradığı bir dönemdir. Çocuk kim olduğunu, ne yapmak istediğini ve nasıl yaşamak istediği ile ilgili kararlar verirken özgün bir kimlik oluşturmaya çalışır. Bu dönemi başarıyla atlatan kişi kimlik duygusunu edinirken, başarıyla atlatamayanlar ise rol karmaşası yaşarlar. Rol karmaşası ergenlerde ruhsal çöküntü, çevreye uyumsuzluk ve yetişkinlerle çatışmaya sebep olabilir.

Dostluk Kazanmaya Karşı Yalnız Kalma (17-30 yaş)

   Birey daha önceki kimlik sorununu çözmüşse kendi benliğini kaybetmeden diğer insanlarla yakın ilişkiler kurar. Eğer kimlik sorununu çözememişse diğer insanlarla yakın ilişki kurma da sıkıntı yaşar ve yalnızlık çeker.

Üretkenliğe Karşı Durgunluk (30-60 yaş)

   Bu dönemde birey kendine “gelecek nesillere ne bırakabilirim?” sorusunu sorar. Daha önceki dönemleri başarılı atlatmışsa bu dönemde üretken, verimli ve yaratıcıdır. Gelecek kuşakları yetiştirme ve rehberlik etme de daha verimli olur. Eğer daha önceki dönemleri başarılı atlatamamışsa üretkenlikten uzaklaşır ve gittikçe yalnızlaşmasına neden olur.

Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk (60+ yaş)

   Erikson’a göre bu dönemde geçmiş yaşantılarıyla ilgili değerlendirme yapmaktadır. Bu değerlendirme sonucunda üretkene bir yaşam geçirdiğini düşünüyorsa bundan keyif almakta, üretken olmadığını düşünüyorsa umutsuzluk yaşamaktadır.

   Erikson psikososyal gelişimi insan ömrünü 8 evreye ayırarak anlatmıştır. Her bir dönemde bireyin başarıyla atlatmasını beklediğimiz görevler bulunmaktadır. Herhangi bir dönemin başarılı bir şekilde atlatılması veya atlatılamaması zincirleme bir şekilde diğer dönemlerde var olan görevlerin gerçekleşmesini etkilemektedir.

 Kaynak: Çocuk Ruh Sağlığı - Yasemin Aydoğan & Gülümser G. Akduman