Cinsel Gelişim
Çocukluk çağı cinsel gelişimine bakış açısı olarak yaklaşımımız sağlıklı davranış ve sağlıksız davranışı ayırt etmek ile başlamalıdır. Çocukluk çağı cinsel gelişimini yetişkin seksüel bakış açısından ayırt etmek gerekir. Böylece çocuklara doğru ve yanlış davranışları öğretirken daha kaygıdan uzak bir tavır sergileyebiliriz.
Cinsellik sadece seksüellik demek değildir. Cinsellik içinde değerleri, tutumları, duyguları, ilişkileri ve davranışları barındırır. Bunun yanı sıra bu kavramlar duygusal, kültürel ve sosyal bir takım öğeleri içerir. Çocukluk çağı cinsel gelişimi daha çok gelecek yaşamdaki cinselliğe yönelik bir anlama ve anlamlandırma sürecidir. Bu nedenle de yetişkinlerin düşünceleri gibi olmadığını zihnimizin bir köşesinde her zaman barındırmalıyız. Çocuklara cinsel gelişim sürecinde uygun ve uygun olmayan davranışları öğretmeliyiz. Örneğin küçük çocuklar kıyafetlerini çıkarıp dolaşmayı çok severler. Bu gibi durumlar karşısında ‘evet çıplak olabilirsin ama şuanda değil, bunu odanda ya da banyoda yaptığında olabilir, evimizde misafirlerimiz varken değil’. Bu örnekte çocuğa çıplaklığın ayıp gibi bir kavram olduğundan ziyade zamanlamasının ve mekanın önemini öğretmiş oluyoruz.
Çocukluk dönemi cinsel gelişimi de diğer çocukluk gelişim basamakları gibi yaş gruplarına göre değişim göstermekte ve bu değişimlere göre de yetişkinlerin tutumlarının değişim göstermesi gerekmektedir.
Bebeklik Dönemi (0-2 yaş) :
- Vücudunun parçalarına dair merak içindedirler. Bu nedenle soyunup kendilerini incelemeyi çok severler. Hatta bunun bir parçası olarak bezlerini çıkarıp genital bölgelerini de inceleme eğilimleri olabilir. Bu zaman zaman yetişkinler için tuvalet eğitimine erken başlamanın yanlış bir sinyali olarak da dikkate alınabilir. Zaman zaman genital bölgeleri ile mastürbasyona benzer bir biçimde oynayabilirler. Çıplak dolaşmaktan keyif alırlar. Tüm özelliklere baktığımızda bunlar merak ve kendini keşfetmenin bir parçasıdır. Ebeveynler olarak bu dönemde öğretici rolü üstlenmek gerekir. Vücut parçalarının doğru isimlerini öğretmek, kol, bacak, penis ya da vajina gibi. Kadın ve erkek anatomisi hakkında basit açıklamalar yapılabilir. Kendine ve çevredekilere nazikçe, saygıyla yaklaşmanın ve dokunmanın nasıl olabileceği anlatılmalıdır. Vücutları ve organların fonksiyonları hakkında gelen sorulara çok basit ve doğru cevaplar verilmelidir. Geçiştirmek ya da konuyu değiştirmek doğru bir metot olmayacaktır.
Erken Çocukluk Dönemi (2-5 yaş) :
- Mastürbasyon bu dönemde gözlemlenen bir davranış olarak ortaya çıkar. Erken çocukluk dönemi mastürbasyonu cinsel tatminden ziyade kendini sakinleştirme davranışı olarak yapılmaktadır. Ortada ya da özel bir yerde yapılması olasıdır. Rol oyunları ve inceleme içeren oyunlardan keyif alırlar -evcilik, doktorculuk gibi. Cinselliğe dair sorular bu dönemde sıklaşmaya başlar. Bu dönemin en popüler sorularından biri de bu nedenle ‘bebekler nereden geliyor? ’dur. Yetişkinlerin vücutlarına dair merak da bu dönemde artan bir özelliktir. Bu nedenle sıklıkla yetişkinlerle beraber yıkanmak ya da onlarla tuvalete gitmek isterler. Çıplaklıktan bu dönemde de hoşlanmaya devam ederler ve hala tam olarak nerede soyunup soyunmamaları gerektiğine dair bir algı gelişmemiştir. Vücudunun bölümlerine ve fonksiyonlarına isim takmak, argo kelimeler kullanmak da bu dönemin özelliklerindendir. Bu öğrenme sürecinin devamında da yine çocuklara doğru ve basit bilgiler vermek gerekir. Örneğin, bebekler annenin rahminde büyür gibi. Bu dönemde mahremiyet kavramı, uygun ve uygun olmayan davranışlar her ailenin kendi mahremiyet algısı boyutunda basit bir dille aktarılmaya başlanabilir. Ayrıca bu dönemde istenilen dokunma ve istenmeyen dokunma arasındaki farklarda aktarılmaya başlanabilir. Örneğin sarılmak güzel bir davranıştır fakat bu yabancı bir kişi tarafından annenin haberi olmadan yapılıyorsa bu kötü bir davranış olur gibi. Bu çerçeve de çocuklara sınırları da anlatmaya başlayabiliriz. Bedeninin ona ait olduğu ve istemediği sürece ona dokunulmasına hayır diyebileceği öğretilmelidir.
Orta Çocukluk Dönemi (5-8 yaş) :
- Vücudun bölümlerine ve fonksiyonlarına dair argo kelimeler kullanmak ve sıklıkla bu bölümler ile ilgili uygunsuz şakalar yapmak karşılaşılan bir davranıştır. Cinsiyet rollerine dair derin bir algı gelişmeye başlar. Bu nedenle kendi cinsiyetlerine dair daha keskin davranışlarda bulunmaya eğilimlidirler – kızlar elbise ya da etek giyer deyip pantolon giymeyi reddetmek gibi. Hem kendi hem de karşı cinsiyetli arkadaşları ile seksüel oyunlar oynamaya başlarlar. Örneğin evcilik oynarken anne babayı öpüştürürler, anneler hamile kalır. Bu dönem özelliklerine paralel olarak birine aşık olurlar. Mastürbasyon bu dönemde de var olan bir davranıştır. Fakat bu dönemde biraz daha cinsel tatmine yönelik ve genellikle kendilerine özel anlarda yapılan bir davranış olarak ortaya çıkar. Bu dönemde ebeveynlerin daha kesin ve net ifadeler ile cinsiyet ayrımı, cinsel kimlik ve cinsiyet rollerinin özelliklerini çocuklara aktarmaları sağlıklı bir yöntemdir. Bu dönemde zıt kimlik rolleri içerisinde davranışlar sergileyen çocuklar yetişkinler tarafından yargılamadan, korkutulmadan desteklenmelidir ve gerçek bilgiler ile aydınlatılmalıdır. Bu dönemde üreme bilgisi çocuklara anlatılabilinir. Vajinal birleşmenin üremedeki rolü bilgisi aktarılabilir. Buna paralel olarak ergenlik ile birlikte vücuttaki değişiklikler de çocukluklara anlatılabilir –regl olmak, ereksiyon gibi. Farklı seksüel oryantasyonlar –homoseksüellik, heteroseksüellik ve biseksüellik açıklanabilir. Mastürbasyonun kişiye özel alanlarda yapılmasına dair ve kendi bedeninin ona ait olduğuna dair kişisel tutumlar, yargılar ve sorumluluklar aktarılabilir.
Genel doğrular üzerine verilen bu bilgilere ek olarak her çocuğun gelişiminin eşsiz olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Cinsel gelişim konusunda her ailenin kendi tutum ve yargılarının da konunun bir parçası olmasından dolayı bilimsel gerçekler ışığında bireysel yaklaşımlar geliştirmenizi tavsiye ederim.
UZM. PSK. DENİZ AKGÜL