İstanbul
Halkalı

ÇOCUKLARIN ZİHİNSEL GELİŞİM EVRELERİ

                                                                              :Çocukların Zihinsel Gelişim Evreleri:

Çocukların gelişimsel süreçleri ile ilgili birçok teori vardır. Bilişsel, cinsel, sosyo-kültürel, dil vb. alanlarda da spesifik teoriler yazılmıştır. Çünkü çocukluk dönemi gelişimi bir bireyin ileride nasıl bir bireye dönüşeceğinin temelinin atıldığı yıllardır. Bu dönemdeki öğrenme ve gelişim süreçlerini bilmek çocuklarımızın da ileride gidecekleri yolda daha iyi rehberlik edebilmemizi sağlayacaktır. Bu ayki yazımda zihinsel gelişim süreçlerine değineceğim ve bu noktada Piaget’nin önemli teorisini kısaca temel alacağım.

Piaget’e göre zihinsel gelişim dönemleri 4 ana gruba ayrılmaktadır;

Bu dönemlerden ilki olan duygusal hareket yani motor dönem 0-2 yaş grubunu kapsamaktadır. Temel bir dönem olan bu dönemde minikler kendini nesnelerden ayırt etmeye başlarlar. Zihinsel şema gelişimi ile birlikte nesneleri özelliklerine göre gruplamaya başlarlar. Belli bir amaç doğrultusunda hareket etmeye başlarlar. Nesne kalıcılığı ve sürekliliği kavramı oluşmaya başlamaktadır. Bunları özetlediğimizde dikkat etmemiz gereken nokta şu ki beklentimizin çok düşük olduğu bir dönem olması gerekmektedir. Bu dönem de çocuklar sadece kendi benlikleri etrafında yaşam çizerler.

Piaget’e ek olarak bu dönem için bağlanma teorisinin çok önemli olduğunu düşünmekteyim. Bu dönemde temelleri kurulan bağlanmanın – yani bebeğin öz bakımını yapan kişi ile kurduğu güvenli ya da güvensiz bağlanmanın- zihinsel olarak çevre ve gelecek dönem ilişkilerini nasıl anlamlandıracağının göstergesidir. Piaget’e böyle bir bağlanma teorisinin etkisinden bahsetmese de ilerleyen dönem çalışmaları 0-2 yaş dönemindeki bağlanmanın şeklinin kişinin zihinsel algısı üzerinde büyük önem taşıdığını bizlere göstermektedir.

İkinci zihinsel gelişim dönemi ‘işlem öncesi dönem’dir ve 2-7 yaş dönemini kapsamaktadır. Bu dönemin en önemli başlangıç özelliği dili kullanmayı öğrenmektir. Bu da nesneleri imgesel olarak ifade edebilmeyi sağlamaktadır. Fakat karmaşık bir nesne sınıflandırması yoktur. Bu dönemde nesneleri tek özelliklerine bağlı olarak gruplandırabilirler. Oyun olarak bu dönemin en önemli getirisi sosyal beceri kazanımı sağlayacak olan rol oyunları oynamaya başlamalarıdır. Bu sayede dünyayı taklit edip aktif bir öğrenme gerçekleştirebilmektedirler. Fakat bu dünya algısı hala benmerkezci dönemin dünyasıdır. Henüz dünyayı sadece somut olarak algılarlar soyut algıdan yoksundurlar. Bu sebeple dikkat çekmek istediğim nokta benmerkezci ve somut algı döneminde oldukları için aslında empati gelişimi de henüz gerçekleşmemektedir. Birçok soyut kavramı ezbere gerçek içeriklerini bilmeden kullanırlar. Bu sebeple aslında çocuklara sıklıkla söylediğimiz ‘bak arkadaşına böyle yapınca o çok üzüldü, sen böyle yaparsan ben çok üzülürüm’ gibi cümlelerin aslında zihinsel olarak bir karşılığı olmadığını bilmemiz gerekir. Bu da çocuklardan daha gerçekçi beklentiler içinde olmamızı sağlayacaktır. Bu cümleleri kurabiliriz ama karşılığında davranışsal olarak bir değişim beklememek gerekir. Bu zaman için de soyut algı ve empati gelişimi ile işe yaramaya başlayacaktır.

  1. ve 4. dönem olan somut işlemler ve soyut işlemler dönemi zihnin kompleks algısının geliştiği soyut algının gelişimin oluşmaya başladığı dönemlerdir. Bir yetişkin zihnine yakın gelişim yolunda ilerlenen zamanları içerir. Bizim yaş grubumuzun üzeri olduğu için ekstra ayrıntılara fazla değinmiyorum. Çocuklarımızın neyi, ne kadar algıladıklarını bilerek güzel iletişim kurduğumuz günler diliyorum.

Uzman Klinik Psikolog Deniz Akgül