İstanbul
Halkalı

Sporun ve Sanatsal Aktivitelerin Psikososyal Gelişime Etkileri

                                                        Sporun ve Sanatsal Aktivitelerin Psikososyal Gelişime Etkileri

Sanat ve spor genel olarak önemini bildiğimiz fakat özellikle akademik performans odaklı yetişen çocuklarda geri plana atılabilen sanki sadece bir hobi gibi algılanan iki önemli aktivitedir. Aylık dönemlerden itibaren çocukların psikososyal gelişiminde pay sahibi olan ve ciddi destekleyici unsurlar barındıran, aynı zamanda çocuklarca oyun olarak da algılanabilen faydalı gelişim araçlarıdır. Sanatsal ve spor aktivitelerine baktığımızda özellikle bazı spesifik noktalarda önemli gelişimsel destekleyiciler barındırıyorlar:

Aylık dönemlerden itibaren küçük çocuklar ile sanatsal aktivitelerde ve spor faaliyetlerinde bulunmak – hatta bazen sadece bunların üzerine oynarken konuşmak- çocuklarda kelime öğrenimini destekler, örneğin renk, şekil ve özellik gibi ( ‘bak mavi yuvarlak top nasıl yuvarlanıyor’, ‘hadi güneşi sarıya boyayalım’). Aynı zamanda yaptığımız bazı basit çalışmalar ile objelerinde adını öğretiriz ve oyun oynarız – kağıdı yuvarlayarak ‘bak top yaptık, hadi at bakalım’ gibi. Üç yaş dönemi ve üstü çocuklar yavaş yavaş resimlerinde duygu kelimeleri kullanarak yaptıklarını yaratıcılıkla birleştirir ve bize iç dünyalarına dair ipuçları verirler. Kelimelere dökülen resimler çocukların duygu durumunu da anlamamız için önemli birer kaynaktır. Örneğin ‘yağmurlu resim çizerler ve bak bugün bulut ağlıyor çünkü öbür bulut arkadaşı onunla oynamamış’ gibi bize sözel olarak duygu durum aktarımı sağlarlar. Çünkü çocuklar yetişkinler gibi duygu durumunu direk ifadelerle anlatmada güçlük yaşarlar. Sanat ve spor duygu boşalımı konusunda önemli birer destekleyicidir. Yine agresif ya da içe kapanık duygu durumu olan çocuklar duygu durumunun doğru boşalımını sağlayacak spor branşlarına yönlendirilerek doğru aktarım da bulunabilecekleri aktivitelerin içine sokulurlar.

Son yıllarda yapılan psikososyal çalışmalar gösteriyor ki sanat ve spor derslerinde ya da faaliyetlerinde daha fazla bulunan çocukların problem çözme becerisi, kritik düşünme becerisi ve özgüveni diğer çocuklara göre istatistiksel olarak önemli düzeyde önde. Sanatsal ve spor faaliyetleri çocuklara bir konu ya da belli bir strateji üzerinde düşünme, hayal etme ve sonra ileriye dönük karar verme olanağı sağlar. Sıklıkla bu tarz aktivitelerde bulunan çocuklar bu becerilerini günlük yaşamlarında psikososyal bir beceri olarak kullanmaya başlarlar. Sanat ve spor aktiviteleri çocukları deney yapma, keşfetme, düşünme, yeni fikirler bulma ve yaratıcı olma gibi önemli zihinsel faaliyetlerin içine sokarlar. Bu çocuğun kendi kararları doğrultusunda davranmasını destekleyerek otonomi kazanımı sağlar. Fakat aynı zamanda gerekli noktalarda takım oyunları ya da takım çalışması gibi yönlendirmeler de çocuğun otonomi özelliğine ek olarak bencillikten uzak, paylaşımcı ve sosyal bir birey olmasına katkı sağlayacaktır.

 

Sıklıkla dile getirdiğimiz üzere sanatsal aktiviteler özellikle ince motor becerilerini yani küçük kas gelişimini önemli düzeyde desteklemektedir. Yapılan kalem tutma, kesme, yuvarlama çalışmaları, boyama faaliyetleri ve yapıştırma bu konuda en sık yapılan çalışmalardır. Gelişimsel basamaklar taranırken de üç yaş civarı daire çizebilmek ve makası güvenle kullanabilmek önemli kilometre taşlarıdır. Dört yaş civarı kare çizebilmek ve makası belli bir çizgiyi takip ederek kullanabilmek önemli bilişsel ve motor gelişime yönelik işaretlerdir. Makasın kullanımı yazma öğreniminin de göstergesi olarak beş ve altı yaş döneminde değerlendirme ölçütüdür. Spor faaliyetleri ise daha çok kaba motor gelişimini destekleyen aktivitelerdir. Buna ek olarak el göz koordinasyonunun gelişmesini sağlar. Zıplama, fırlatma, atlama, tırmanma, atma ve tutma gibi çalışmalar en çok yapılan aktivitelerdir. Yine spor aktivitelerinde gözlemlenebilen birçok beceri çocukların gelişimsel dönem değerlendirmelerinde kilometre taşları olarak kullanılır –örneğin, tek başına merdiven çıkmak, tek ayak üzerinde sekebilmek, olduğu yerde zıplayabilmek, desteksiz kendi başına ayağa kalkabilmek.

 

Bilişim ve teknoloji çağının çocukları olan bu yeni nesillerimiz için görsel ve uzaysal gelişim önemli bir konu halini almıştır. Yeni nesil mesleklerin birçoğu da bu becerileri gerektirmektedir. Sanat ve spor aktiviteleri çocukların görsel-uzaysal gelişiminde önemli bir role sahiptir. Bir sanat faaliyeti ortaya çıkarırken bu ne kadar basit bir etkinlik de olsa 3 boyutlu dünyayı 2 boyuta indirgemek gerekmektedir ya da yeni bir üç boyutlu ölçeklendirme yapmak durumu ortaya çıkar.   Estetik algısı ve boyutsal algı gelişimini desteklerler. Görsel algı ve boyutsal algı gelişimi çocukların matematik algısını da destekleyen ikincil öğelerdir. Sanat ve spor faaliyetlerinde boyutsal, grafiksel ve görsel algı,  ileri dönük düşünme ve kritik etme becerisi matematik algısını dolaylı yoldan ama önemli boyutta etkileyen gelişimsel özelliklerdir. Bir spor faaliyeti matematik doludur –takla atarken ne kadar eğilirsen düz atarsın, topu hedefe atmak için ne kadar hız kullanmalısın, bir noktaya sıçramak için ne kadar esnemelisin gibi. Sanatsal bir çalışmada yine matematiksel birçok öğe içerir. Örneğin uzamsal algı yaratabilmek için bir resim çizerken her objenin boyutu farkında olmadan hesaplanarak çizilir.

 

Spor ve sanat etkinliklerinin psikososyal, psikomotor ve bilişsel gelişime katkılarından söz ettik. Son olarak da bu etkinliklerin psikokültürel gelişimdeki önemli rollerine değinmek gerektiğini düşünüyorum. Küreselleşen dünya da kültürel farkındalıklarımız da artmaktadır. Sanat ve spor farklı kültürlere açılan en önemli kapılardır. Sanat ve spor evrensel öğeler ile harmanlanan aktivitelerdir. Her ülkenin ya da etnik kökenin daha fazla yatkın olduğu bir spor branşı vardır. Her kültürün kendine has folklorik özellikler barındıran müzik ve dansları vardır. Yine kültürlerin kendine özgü sanatsal faaliyetleri vardır. Türkiye’yi dahi düşündüğümüzde Ege’li bir çocuk horon öğrenip, Karadeniz’li bir çocuk harmandalı oynarken o bölgenin insanı, kültürü, etnik özellikleri konularında önemli bir farkındalık kazanır. Farkındalığı olan çocuklar ise önyargılardan, ırkçılıktan ve ayrımcılıktan uzak kucaklayıcı birer birey olurlar. Sanatsal aktivitelere baktığımızda ebru, minyatür gibi bir sanat aktivitesi ile farklı kültürlerde kendimizi ifade etme şansına sahip oluruz. Sanat ve spor evrensel dillerdir ve herkes oradan birbirinin ne demek istediğini çok iyi anlayabilir ya da kendini çok iyi anlatabilir.

Sanat ve spor akademik yönden, fiziksel gelişimde ve psikososyal gelişimde önemli rollere sahiptir. Bu konuda ailelere düşen en önemli görev özellikle altı yaşa kadar ki dönemde çocuklarını belli aktivite kalıplarına ya da belli yetenek sıfatlarına sığdırmaya çalışmamalarıdır. Bu dönemde çocuklara kendini keşfetme, yeteneklerini ortaya çıkarabilme şansı tanınmalıdır.             

Keyifli okumalar dilerim..                                               

 Uzm. Psk. Deniz Akgül