İstanbul
Halkalı

D VİTAMİNİ

GÜNEŞ VİTAMİNİ= D VİTAMİNİ

D vitamini nedir? D vitamini, kalsiyum ve fosforun emilimiyle kemik ve dişlerin güçlenmesini sağlarken çocukların gelişimi için gerekli bir vitamindir. Yağda erime özelliğine sahiptir. En önemli özelliği kalsiyum metabolizmasını denetlemek ve düzenlemektir.

 D vitamininin faydaları nelerdir?

·         Bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olur.

·         Bağırsakların düzenli çalışmasına destek verir.

·         Kas, cilt ve pankreas için yararlıdır.

·         Tiroit fonksiyonları ve normal kan pıhtılaşması için gereklidir.

·         Sinir sistemi ve bazı hormonları düzenler.

D vitamini hangi besinlerde bulunur?

·         Karaciğer

·         Balık yağı

·         Balık

·         Patates

·         Yumurta

·         Peynir

·         Tereyağı

·         Mantar

 D vitamini yetersizliği

·         Yetişkin kişilerde D vitamini yetersiz alınırsa "osteomalazi" görülebilir. Osteomalazi yetişkinlerde görülen bir kemik rahatsızlığıdır. Düzensiz beslenen ve güneşin yararlı ışınlarından yararlanamayan kadınlarda görülür. Çocuklarda ise "raşitizm" görülür. Yetersiz güneş alımıyla ilgili D vitamini eksikliğinden kaynaklanır.

·         Depresyon

·         Kemik ve kas zayıflığı

 D vitamini fazlalığı

·         Çocuklarda zihinsel ve fiziksel problemlere neden olabilir.

·         Zehirlenmeye yol açabilir.

·         Eklem ve yumuşak dokularda kireçlenme oluşabilir.

D vitamini hakkındaki yeni araştırmalar

D vitamininin öneminin, bugüne kadar bilinenden çok daha fazla olduğu, bu vitaminin insandaki 200’den fazla geni etkilediği, bu genler arasında kanser ve bağışıklıkla ilgili hastalıklarla bağlantılı olanların da bulunduğu anlaşıldı. Bu bulgular, D vitamini eksikliğinin ne kadar ciddi bir durum olduğunu ortaya koydu. Çalışmayı yapan bilimciler, dünyada 1 milyardan fazla kişide D vitamini eksikliğinin bulunduğuna dikkati çekiyor.

Oxford Üniversitesi Fonksiyonel Genomik Birimi’nden Andreas Heger’in başında bulunduğu araştırma, tıp dergisi Genome Research’da yayımlandı. Heger, "çalışmamız, D vitamininin sağlığımız üzerinde, geniş bir yelpazeyi kapsayan alanlarda, çarpıcı etkilerinin bulunduğunu ortaya koyuyor" dedi.Bu vitamin, insan genomunun belirli noktalarında yer alan "D vitamini alıcıları (VDR)" üzerinden, DNA’ları etkiliyor. Heger’in ekibi, bu noktaların haritasını çıkardı ve bunların doğrudan etkilediği 200’den fazla geni belirledi.

D vitamini eksikliğinin raşitizm hastalığıyla bağlantısı biliniyordu. Yeni çalışmayla, bu vitaminin eksikliğinin ayrıca, "MS (multipl skleroz), romatizmal eklem iltihabı, tip 1 diyabet, bunama, kan kanseri ve kolorektal kanser dahil belirli kanser türleri" gibi, bağışıklık sistemiyle bağlantılı hastalıklara yatkınlığa yol açtığına dair bazı bulgular elde edildi. Araştırma ekibi bu düşünceyle, gen haritasının hastalıklarla ilgili bölümlerine bakarak, buralarda VDR düzeyinin fazla olup olmadığını inceledi. Sonuçta, bağışıklık sistemiyle bağlantılı olduğu bilinen, yukarıda belirtilen hastalıklarla ilgili bölgelerdeki VDR bağlarının oldukça zengin düzeyde bulunduğu belirlendi.

Oxford Üniversitesi "Wellcome Trust Centre for Human Genetics"den Sreeram Ramagopalan, sonuçların, "D vitamininin insanlar için ne kadar önemli olduğunu, bu vitaminin, bünyede bulunan biyolojik işleyişlerin çok geniş bir kesimi üzerinde rol oynadığını gösterdiğini" belirtti.

Vücut, güneş ışığının deriyle teması sonucunda, ihtiyacı olan D vitamininin büyük bölümünü üretiyor. Bu vitamin ayrıca balığın karaciğer yağı ve yumurta, somon, ringa ve uskumru gibi yağlı balıklarda bulunuyor veya hap şeklinde alınabiliyor.

Bazı uzmanlara göre D vitamini, dünya nüfusunun yarısında, bulunması gereken en uygun düzeyin altında. Yaklaşık 1 milyar kişide ise D vitamini eksikliği var. İnsanlar kapalı alanlarda giderek daha fazla zaman geçiriyor ve bu da D vitamini eksikliği sorununu zamanla daha da büyütüyor.

Mart ayında(2015) yayımlanan bir araştırma da, insan bağışıklık sisteminin, T hücreleri denen öldürücü hücreleri harekete geçirmesinde D vitamininin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştu. Bu araştırmada, kanda D vitamini eksikliğinin bulunması halinde, T hücrelerinin vücuttaki enfeksiyonlardan haberinin olmadığı ve bu nedenle harekete geçmediği anlaşılmıştı.

Ramagopalan, yaptıkları yeni araştırmanının ise D vitamini ve belirli hastalıklara yatkınlığın ortaya çıkması arasındaki bağlantıyı ortaya koyduğunu ifade ederek, doktorların, "hastalıklara karşı önleyici olarak çocuk ve hamile kadınlara D vitamini takviyesi yapma konusunu dikkate almaları gerektiğini" belirtti . Ramagopalan, araştırmanın sunulduğu makalede, "hamilelik sırasında veya erken yaşlardaki D vitamini alımı, çocuğun ileri yaşlarındaki sağlığı üzerinde olumlu etki yaratacaktır" diye yazdı. Ramagopalan, Fransa gibi bazı ülkelerin D vitamini takviyesini, rutin halk sağlığı önlemi olarak uygulamakta olduğuna dikkati çekti.

İnsülin salgılanması kalsiyum bağlantılı bir işlev olduğundan D vitamininin pankreas beta hücrelerinden insülin salgılanmasını düzenlediğini düşündüren bazı bilimsel bulgular var. D vitamini aynı zamanda hücrenin şekeri, yakıt olarak kullanmasından sorumlu olan hücre yüzeyindeki insülin alıcılarının düzgün çalışmasını sağlayarak insülin direnci gelişmesinden koruyucu rol oynayabileceğini gösteriyor. Johns Hopkins Tıp fakültesinden yayınlanan son bir araştırmaya göre Tip 2 diyabetli hastaların %91’inde D vitamini eksik (15 ng/dl altında) veya yetersiz (15-30 ng/ml). Bundan da öte, D vitamini ve HbA1c düzeyleri arasında ters orantı gözlenmekte, D vitamini yeterli olduğunda diyabetiklerde glisemik kontrol daha iyi sağlanmaktadır.  D vitamini ayrıca gebelikte kullanıldığında, çocuklarda tip 1 diyabet riskini düşürdüğünü gösteren ikna edici çalışmalar var ve halen yapılmaya devam ediyor.

Beyinde D vitamini alıcıları bulunur ve hafıza ve sinirler arası iletişimle ilgili genlerin düzenlenmesinde D vitamini rol oynamaktadır . İtalya’da yapılan bir çalışmada D vitamini seviyeleri düzenli ölçülüp, 3 yılda bir bilişsel yetenekler değerlendirildiğinde; ortaya çıkan sonuç çok çarpıcıdır. Sonuçlara göre D vitamini yetersiz olanlar, yeterli olanlarla kıyaslandığı zaman bilişsel azalma %60 daha fazla bulundu. Bununla beraber bu konuda yeterli çalışma olmasa da yine de yaşlılarda D vitamininin beyin sağlığını koruyucu rol oynadığını göstermesi açısından kayda değer bilgi sunmaktadır.

Biri çocuklarda biri erişkinlerde, yakın zamanda yapılan iki çalışmaya göre D vitamini eksikliği astımın şiddetini arttırıyor.25(OH)D vitamini düzeyi 30 ng/ml üzerinde ise akciğer fonksiyonunun daha iyi olduğu ve daha az ilaç kullandıkları gösterildi. Çocuklarda yapılan benzer bir çalışmaya göre ise D vitamini yeterli olan astımlı çocukların astım nedeniyle hastanede yatma oranları daha düşük. Bu etkisi D vitaminin anti-inflamatuar etkisinden veya kalsiyum yardımıyla kasılan yumuşak kas hücrelerinin kasılmasını düzenlemesi nedeniyle olabilir. Şu anda tamamen deneysel olarak D vitamininin astım tedavisinde kullanımı araştırılmaktadır. Ayrıca D vitamini anne karnında bebeğin akciğer gelişiminde de rol oynadığından hamilelerin D vitamini destek olarak kullanmaları gereklidir.

Yeterli D vitamini alımı ne olmalıdır?

D vitaminini doğal olarak bulunduran yiyecekler çok azdır. Çoğu multivitamin kalsiyum desteklerinin içinde vardır ancak bu gerekli dozun altındadır ve kişiye göre doz öyle çok değişir ki bu şekilde D vitaminini yeterli aldığınızdan asla emin olamazsınız.

Kapalı ofis ortamlarında çalışmak, güneş görmemek ve cilt kanserlerinden korunmak amacıyla kullandığımız güneş koruyucular D vitamini eksikliğinin en sık sebepleridir. Genetik olarak güneş görsek bile, bazılarımız yeterli D vitamini üretemiyor olabilir. Doğal olarak güneşlenerek D vitamini sağlamaya çalışmak cilt kanseri riskini arttırabilir, kırışıklık ve yaşlanmayı hızlandırabilir. Bu nedenle D vitamini desteği kullanmak gereklidir. Şu anda önerilen günlük D vitamini dozu 200-400 IU’dir. 400 IU içeren destekler çok büyük olasılıkla yetersiz kalacaktır. Bazı insanların günlük ihtiyacı 1000, bazılarının 2000 ve bazılarının daha fazladır.   Ancak kan testi yapıldıktan sonra doktorunuz tarafından hesaplanarak yeterli doz ayarlaması yapılarak gerekli düzeylere ulaşılacaktır. Yeterli denmesi için 25 (OH)D düzeyinizin 30-55 ng/ml arasında olması gereklidir.