Anne baba tutumları & Çocuğun kişiliği üzerine etkisi
Çocukluk yaşamınız boyunca edindiğiniz deneyimler; anne-baba ve çocukların rolleriyle ilgili hafızanızda yer eden kalıntılar, şimdiki tutumlarınıza etki eder.
Erken çocukluk dönemi olarak adlandırdığımız 0-6 yaş arasındaki dönem çocukların çevreleri ile etkileşimlerinden en çok etkilendiği, kişiliklerinin büyük ölçüde şekillendiği dönemdir. Bu dönemde çocuk, sosyal bir birey olmayı öğrenirken, kişilik oluşumu açısından gerekli olan özdeşimi model alarak yapar.
Çocuğun özdeşim kurmak için seçmiş olduğu model genellikle anne babasıdır, bu nedenle ebeveynlerin çocuğa karşı tutumunun yanı sıra kendi aralarındaki iletişimleri de çocuğun sağlıklı kişilik gelişimi açısından önemli bir etkendir.
Anne Baba Tutumları Nelerdir?
Ailede çocuklarla, ebeveyn ilişkisinde temel belirleyici faktör anne ve babanın tutum ve davranışlarıdır. Anne ve babanın çocuklarına karşı sergiledikleri davranış şekilleri, olaylar karşısında sergiledikleri tutumlar, anne ve baba ile çocuk arasındaki ilişkinin yönünü ve şeklini belirler. Psikolojisi düzgün, ruhi yapısı sağlam, karakteri olumlu yöne doğru kanalize edilmiş çocuk yetiştirebilmek için anne ve baba tutumları çok ama çok önemlidir.
- Baskıcı ve Otoriter Anne-Baba Tutumu:
- Bu ebeveyn tutumunda anne babanın kabul ve ilgisi yüksek düşük iken çocuk üzerindeki kontrol çok yüksektir. Otoriter anne-baba sevgisini, çocuk onların istediği gibi davrandıkça (şartlı) gösterir.
- Bu tür ailelerde eğitimde ceza verici bir yaklaşım vardır ve anne babalar çocuklarıyla çok fazla görüş alışverişinde bulunmazlar, daha çok çocuklarından onlara söylenen her şeyi sorgulamadan kabul etmesini beklerler.
- Anne /baba veya her ikisinin de otoriter tutumu karşısında, çocuk nazik, dürüst, disiplinli, yardımsever ve dikkatli olmasına rağmen, ürkek, çekingen, kendine güveni olmayan veya çok zayıf, başkalarının etkisi altında kalabilen, duyarlı, korkak, kendi başına iş yapma yeteneği gelişmemiş bir yapıya sahip olabilirler.
- İzin Verici / Hoşgörülü Tutumu:
- Bu ebeveyn tutumunda anne babanın kabul ve ilgisi yüksek iken çocuk üzerindeki kontrol düşüktür. Aşırı hoşgörülü ebeveynler çocuklarına çok fazla özgürlük verirler, çocuklarını hiçbir şekilde kontrol etmezler ve bazen de ihmale varan hoşgörü ile davranırlar.
- Böyle bir ortamda çocuk ailede inisiyatif sahibi tek kişidir ve onun isteklerine diğer aile bireyleri kayıtsız şartsız uyarlar. Çocuğun nerede duracağı belirlenmemiştir. Çocukların davranışlarında hiçbir sınır olmadığı için neyin yapılıp neyin yapılamayacağı konusu belli değildir.
- Bu tutum içinde yetişen çocuklar kendilerini güvensiz hissederler. Çünkü onların hayatında hiçbir sınır olmadığı için ait olmayı hissedemezler, benmerkezcidirler, asi ve saldırgan davranışların artmasına yol açabilirler. Yaşamlarında sınırları öğrenemedikleri için başkalarıyla işbirliği yapamazlar.
- Çocuğun her zaman, her an kontrol altında tutulduğu, aşırı ilgi ve alaka gösterildiği, zarar gelebilir endişesi ile gündüzleri bile sokağa çıkması bile istenmediği veya kısıtlandığı aile tipidir.
- Bu tip ailelerde yetişen çocuklar, aileye aşırı bağımlı, özgüveni olmayan, duygusal açıdan zayıf, sıkıştırıldığında başkalarına suç atabilecek yapıda olabilmektedirler. Bu bağımlılık hali genelde ömür boyu sürmekte ve ailesinden gördüğü şeyleri eşinden de beklemektedirler.
- Destekleyici-Güvenilir Tutum
- Anne-baba çocuğu destekler ama sınırları koyar ve hareketlerini kontrol eder. Ebeveyn ile çocuk arasında sözel iletişim kanalları açıktır ve İsteklerini açık, anlaşılır bir şekilde dile getirir.
- Bu tutumda iki tezat yaklaşım olan denetim ve sevgi bir aradadır.
- Yakınlık ve ilgi, sözle ve dokunarak sevgi belirtmek, ortak faaliyetlerde bulunmaktır.
- Bu ebeveynler çocuklarını hiçbir şekilde denetlemez, davranışlarına sınırlama getirmez, bunun yanında yeterince ilgi ve sevgi de göstermezler.
- Bu tip ailelerde çocuk fiziksel ve duygusal yalnızlığa itilmektedir. Çocuğun hareketlerinin görmezlikten gelinerek dışlanması söz konusudur. Anne, baba, çocuk arasında iletişim kopukluğu vardır. Ailenin çocuğa tepkileri düşük seviyededir. Genellikle çok çocuklu, kalabalık, eğitim seviyesi düşük, anne-baba olmayı tam anlamıyla benimsemeyen, çocuğuna ve ev yaşamına ilgi duymayan ailelerde bu tutum görülür.
- İlgisiz tutumla yetişen çocuklar genellikle;
- İnsanlarla ilişki kuramaması sonucu sosyal gelişmesinde gecikme ve saldırganlık sergileyebilir.
- Sözlü iletişim yetersizliğinden dolayı dil gelişiminde gecikme, konuşma bozuklukları ortaya çıkabilir
- Özgüven sorunu yaşayıp tamamen içedönük olabilir.
- Hayattan ve kendisinden beklentisi olmaz. Kendini günlük olayların akışına bırakıp, anlık doyumlarla yetinir.
- Çocuk dikkat çekmek için etrafına zarar verebilir.