ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE MASTÜRBASYON

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE MASTÜRBASYON

Erken Çocukluk

Erken çocukluk 0-6 yaş (0-72 ay) döneminde çocuğun gelişimi hızlıdır ve birçok şeyi öğrenmeye hazırdır. Bu dönem, çocuğun ileriki yaşamı üzerinde önemli etkiye sahiptir. Yapılan araştırmalar, bireyin kişilik yapısı, özellikleri, alışkanlıklarının çocukluk yıllarında kazanılan davranışlarla, yaşantılarla şekillendiğini göstermektedir.

Mastürbasyon

 Mastürbasyon terimi; latince manus (el) ve stupratio (kirlilik) kelimelerinin birleştirilmesinden türemiştir.

 Erken çocukluk dönemi mastürbasyonu; çocuğun kendi cinsel organını uyarması, terleme, kızarma ve sık nefes alma gibi bulguların yaşandığı, tıbbi bir bozukluğun eşlik etmediği ancak bunlarla birlikte anne-babayı rahatsız edici bir durumdur.

Çocukluk çağı mastürbasyonu, prepubertal bir çocukta genital bölgenin çocuk tarafından uyarılma davranışı olarak tanımlanmaktadır.

Bebeklik döneminde mastürbasyon benzeri davranışların tanımlanması ile ilgili

yaşanmaktadır.

Bebeklik dönemi için ‘haz bozukluğu’, ‘infantil mastürbasyon’, ‘bebekte kendi kendine uyarma’, ‘benign idiopatik infantil dizkinezi’ gibi tanımlamalar yapılmaktadır.

Bebekler ve 4 yaşından küçük çocukla için uyluk ve genitallerin kendi kendine uyarılmasının erotik ya da mastürbatuvar davranış olarak değerlendirilemeyeceği düşünülmektedir.

Dolayısıyla bebeklik döneminde en uygun tanımlama olarak ‘haz bozukluğu’ ya da ‘kendi kendine uyarma davranışının olacağı düşünülmektedir.

MASTÜRBASYONUN NEDENLERİ

Duygusal istismar ve ihmale maruz kalan çocuklarda çeşitli duygusal, davranışsal, gelişimsel ve sosyal bozukluklar ortaya çıkmakta bunlar arasında çocukluk çağı mastürbasyonu da yer almaktadır.

Bazı yazarlar, çocuğun organlarını keşfetme sırasında genital bölgelerinden zevk almayı da keşfettiğini ve bu şekilde mastürbasyon davranışını pekiştirdiğini ileri sürmektedirler.

Genital bölgede irritasyon mastürbasyona yatkınlığı arttıran bir etken olarak tanımlanmıştır.

 Kardeş kıskançlığı

Mastürbasyon epizotlarının genellikle can sıkıntısı, kızgınlık, anksiyete ya da heyecanlanma durumunda olmaları olumsuz duyguları yatıştırmaya yönelik bir davranış olduğunu düşündürmektedir.

Dokunsal ve duygusal yoksunluğun mastürbasyon davranışının başlamasına genito üriner sorunlara göre daha fazla neden olduğu ifade edilmektedir.

Çocuğa dar çamaşırların giydirilmesi (Aydoğmuş 2004) sonucu aşırı sürtünme olması nedeniyle genital bölgenin uyarılmasıyla haz alınması ve çocuğun bunu fark etmesi mastürbasyon davranışının başlamasına sebep olabilmektedir.

 

Aydın ve ark. (2007), erken çocukluk mastürbasyonunun zemininde genetik faktörlerin de rol oynayabileceğini bildirmişlerdir.

Çocuklarda mastürbasyon davranışının başlangıcı erken çocukluğun herhangi bir döneminde olmakta ve özellikle 3-5 yaşları arasında kız çocuklarda daha fazla görülmektedir.

Mastürbasyon bazen seksüel kötü kullanım sonrasında ortaya çıkabilir; bazen de çocuk mastürbasyon yapan bir arkadaşını veya erişkini görür öğrenilmiş bir davranış olarak ortaya çıkar.

Bazen bu öğrenme internet ortamındaki pornografik materyalle olabilir.

MASTÜRBASYONUN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Çocuğun duygusal sorunlarının ve çevresinden yardım istediğinin göstergesi olması açısından önemlidir.

Aşırı ve sürekli mastürbasyonun büyük bir problemin işareti olabileceği unutulmamalıdır.

Araştırmalar  Cinsellikle ilgili konuların ülkemizde daha ciddi bir şekilde ele alındığını, kültürlerarası farklılıklardan dolayı ana-babaların mastürbasyona karşı gösterdikleri tepkilerin değiştiğini, ülkemizde azarlama, dövme, korkutma ve ayıplama şeklindeki tepkilerin batı ülkelerine göre daha çok görüldüğünü bildirmiştir.

Tedavi yaklaşımında çocukları cezalandırma, utandırma ve azarlamanın yeri yoktur.

EBEVEYN TUTUMU VE YAKLAŞIMI

Çocuklarında mastürbasyon şikayeti ile başvuran anne ve babalara yaklaşımda ilk önem taşıyan basamak çocukluk mastürbasyonu konusunda bilgi vermek ve onları sakinleştirmektir.

Erken çocukluk dönemi mastürbasyonu ailede sıkıntı oluşturmakta, tanı konulduktan ve istismar şüphesi dışlandıktan sonra ailenin endişelerinin giderilmesi gerekmektedir.

Tedavide öncelikle lokal irritasyon yapabilecek yanlış giysi seçimi, kıl kurdu, vulvovajinit, bez dermatiti gibi nedenler araştırılıp varsa ortadan kaldırılmalı, ailelere giysi seçimi konusunda eğitim verilmelidir.

Gelişimsel süreç ile erken çocukluk dönemi mastürbasyonunda kendiliğinden düzelme görülmektedir.

Ailelere yapılacak eğitimde; çocukta ne zaman ve hangi ortamda mastürbasyon eğiliminin arttığına dikkat etmeleri, o zamanlarda çocuğun dikkatinin başka yönlere odaklanmasının sağlanması veya bulunduğu ortamı değiştirme çabası içine girmeleri önerilmektedir.

Ailelere çocukların mastürbasyon davranışına sıklıkla mutsuz hissettikleri, sıkıntılı ve sorunlu oldukları zamanlarda başvurdukları belirtilmelidir.

Ayrıca bu davranışın masum olduğu cinsel doyuma ulaşma olmadığı açıklanmalıdır.

Çocukta mastürbasyon başladıktan sonra ilgisini başka yöne çekmek yararlı olabilmektedir.

Mastürbasyonun ortaya çıkabileceği zamanların belirlenerek, bu davranış ortaya çıkmadan önce çocuğa bu davranışın yerine geçebilecek yeni bir seçenek sunmak yararlı olabilecektir (uykuya dalma süreci).

Aile içindeki ilişkilerde boşlukların ve çatışmaların belirlenip, ortaya çıkarılması ve düzeltilmesinin sürece olumlu etkileri vardır.

Bebek en az altı ay emzirilmeli, anne çalışıyorsa ya da çeşitli nedenlerle anne sütü kesilecekse bebeğin biberonla beslenmesi ya da yalancı emzik emmesi sağlanmalıdır.

Bebeklerin sevgi duygusunun giderilmesi için dokunmanın önemi aileye vurgulanmalıdır.

Yeni bir kardeşin dünyaya gelmesiyle bütün ilgi çocuktan alınıp yeni kardeşe verildiğinden çocukta ani bir yalnızlık hissi ve kıskançlık duygusu oluşabilmektedir. Bu süreçte kardeşi olan çocuğa ilginin kardeşine gösterilen ilgiyle eşit düzeyde olması gerekliliği konusunda aileler bilgilendirilmelidir.

Çocuklar cinsellikle ilgili ilk soruları iki yaşından önce sormaya başlamaktadır. Sıklıkla 4 yaş civarındaki çocukların cinsiyetle ilgili sorularına ailenin, çocuğun anlayabileceği açık ve basit cevaplar vermesi ve çocuğun merakını gidermesi gerekmektedir.

Çocuklar 2-4 yaşları arasında kendi vücut yapılarını keşfetmeye başladıklarından kendi cinsel organlarını ellemekte, başkalarını gözlemlemekte, kendine benzeyip benzemediklerini anlamaya çalışmaktadır.

Mastürbasyon davranışı gösteren çocukların aileleri çocuklarının ilerde cinsel bakımdan sorunlu bir yetişkin olacaklarından korktukları için endişelenmekte ve çocuğu vazgeçirmek için her fırsatta cezalandırma yolunu tercih etmektedir. Ailenin bu şekildeki davranışı çocuğun mastürbasyona daha çok odaklanmasına neden olmaktadır.

Uyaransızlık nedeniyle bütün gün yalnız başına olan ve mastürbasyon yapan çocuğun kendisi için önemli olan kişilerle, özellikle anne babası ile daha fazla birlikte zaman geçirmesi ya da sosyal bir ortam olan okul öncesi eğitim kurumuna başlatılması önerilmektedir.

Aileye mastürbasyon davranışının başlamasına neden olabilecek genital ve gluteal bölgeye vurma ya da okşama gibi uyarıcı davranışlardan kaçınması önerilmektedir.

Özellikle çocukların altının değiştirildiği ya da tuvalete götürüldüğü zamanlar çocukların merakını gidermek için açıklama yapmak için uygun zamanlardır.

Tuvalet eğitiminin verilmeye başlandığı dönemden itibaren çocuklar kendi bedenlerinde daha önce görmedikleri, haberlerinin olmadığı yeni organlarla tanışırlar. Bu süreçte mümkün olduğunca gönüllü ve istekli tutum sağlanmalı. Bu süreci tek bir kişinin eğitimi tamamlanması idealdir. Bu koşul sağlanmadığı zaman konuyla ilgilenen kişilerin ortak tutuma sahip olması önem arz eder.

Eğitim sürecinde tuvalette sadece ihtiyaç süresince kalmak, oyun için kullanılmaması, temas halinde mutlaka tuvalet kağıdı kullanımı temasın normalleştirilmesini engelleyecek önlemlerdendir.

Çocuklara mahremiyetle ilgili temel bilgiler verilmelidir. Uygun olan ve uygun olmayan davranışlar çocuklara anlatılmalı ve çocuklara istenen ve istenmeyen dokunuş arasındaki farklar anlatılmalıdır. Çocuklara sınırları söylenmelidir.

 Kendi vücudunun kendine ait olduğu, başkalarının vücuduna ve mahremiyetine saygı duyması gerektiği de belirtilmelidir.

Çocuklara verilecek eğitim çocukların kendi vücudunun farkına varması, kendini tanıması, cinsiyet, cinsel kimlik ve istismarı önlemeye yönelik bir eğitim olmalıdır.

 Cinsel eğitim bireyin cinsel gelişimi anlaması, insan cinselliğine, başkalarının haklarına, değerlerine saygı göstermesi ve cinselliğe karşı olumlu bir bakış açısı ve uygun davranış kazandırma eğitimidir.

Cinsel eğitim sayesinde birey kendi bedenine ve karşı cinsin bedenine saygı duymayı öğrenir.