Teknolojinin Çocuklar Üzerindeki Etkileri

 

Günümüzde hızla gelişen dijital dünyanın çocuk ve gençlerin kognitif, emosyonel ve sosyal gelişimini etkilediği herkes tarafından kabul edilmektedir.

Özellikle hayatın ilk bir yılı, çocuğun beyin gelişimi açısından kritiktir. Teknolojinin erken yaşta kullanımı, çocuğun görsel ve işitsel uyaranlara, henüz bunları işleyebileceği anatomik bir altyapı yokken maruz kalmasına ve nörolojik gelişimin ciddi şekilde aksamasına neden olabilir. Çocukların 1-7 yaş arasında takip edildiği uzun dönemli bir araştırma, 3 yaşından önce izlenen her bir saatlik televizyon programının, ileride dikkat problemi yaşama riskini %1 oranında arttırdığını göstermiştir.

Erken dönemde çocukla iyi bir bağ kurabilmek, hem bilişsel hem de sosyal duygusal gelişimin en önemli belirleyicisidir. Çocuğun ebeveyn veya bakım veren kişi ile karşılıklı ilişki içinde olmaya, sarılmak, dokunmak gibi fiziksel temasa ihtiyacı vardır. İlk yıllarda, sağlıklı gelişim için çocuğun beş duyusunu birden kullanabileceği, onun bakışlarına, sesine, gülüşüne karşılık verebilen bir etkileşim içinde olması gerekir. Teknolojik aletlerde ise iletişim tek yönlüdür.

Beyin gelişimi üzerine araştırmalar yapan bilim adamlarına göre aşırı televizyon izlemek, analitik düşünme, okuma ve dil gelişimi için gerekli olan beynin sol yarısının uyarılmasını azaltıyor. Televizyon izleme zamanıyla dil gelişimi testlerindeki performans arasında doğrudan bir ilişki bulunuyor. Az gelişmiş bir dil becerisi de kişinin öğrenme yeteneğini tümüyle etkiliyor. Bu nedenle çocuklara 2 yaşına kadar televizyon seyrettirilmemesi önemlidir. Bebeklerde dil gelişimi, iletişim kurma becerileri ancak insan insana iletişim ile gelişir ve öğrenilir. Beyin hücreleri arasındaki bağlantılar ancak bu şekildeki uyaranla kurulur, uyarılmayan beyin hücrelerinde bağlantılarda ise budanma gerileme görülür, bu nedenle ilk 2 yaşta, bebekle insan insana iletişim kurmak çok önemlidir.

Araştırmalar serbest oyunun, çocuğun gelişiminin her alanında (sosyal, duygusal, motor, bilişsel) en önemli belirleyici olduğunu gösteriyor. Bunun için anne-babanın, çocuk ile günde en az yarım saat sadece çocuğa konsantre olarak, öğretme kaygısı gütmeden ve müdahale etmeden onun oyununa eşlik etmeleri, hem bağı güçlendirmek hem de çocuğun kendini ifade edebileceği bir alan sağlamak adına önemlidir.

 

Teknolojiyle çok fazla içli dışlı olan çocukların aşağıda belirtilen bir takım olumsuz sonuçlara maruz kalmaları kaçınılmazdır.

• Zihinsel ve bedensel yorgunluk

• Zekâda durgunluk ve zayıflık

• Hayal gücünün zayıflaması

• Kendisine zarar verebilecek hayaller ve düşüncelere yönelme

• Dikkat dağınıklığı

• Göz sağlığının bozulması

• Sürekli baş ağrıları

• Sosyal ortamlardan uzaklaşma

• Bakışlarda ve yüzde donukluk

• Hareketsizlikten dolayı eklemlerde ve boyunda kireçlenme

• Boyun, sırt ve kollarda ağrı

• Kas rahatsızlıkları

• Beden gelişiminde (kas, iskelet) olumsuzluklar.

• Derslerin ve ödevlerin ihmal edilmesi

• Çevresiyle iletişim kurma güçlüğü

• Zaman kaybı

• Bedenin hareketliliğini kaybederek hantallaşması

• Parmaklarda anormallikler

• Ayaklarda düztabanlık

• Hareketsizlikten dolayı kalpte yavaşlama

• Ruhsal gerginlik

• Duygusal bozukluklar

• Şiddet ve ihtiras duygusunun artması

• Saldırganlık

• Uyku bozukluğu

• Paylaşma duygusunun azalması

• Akciğerlerde solunum zayıflığı

• Vücut direncinde zayıflık

• İştahsızlık ve düzensiz yemek yeme alışkanlığı

• Bilgisayar bağımlılığı

 

Bahsedilen olumsuz sonuçlar dışında, teknolojinin olumlu bir takım sonuçları da vardır.

• Hayal gücünü geliştirebilir.

• Bilgilendirir: Belgeseller; doğa, hayvanlar, bitkiler, farklı kültürler gibi konularla ilgili çocuğun genel bilgisi artar. Susam sokağı; gibi eğitim amaçlı çocuk programları okul-öncesi çocukların harfleri, şekilleri, renkleri, sayıları öğrenmesi konusunda çok yararlıdır.

• Bazı konulara karşı merak duymasına ve kitaplardan bunu araştırmasına neden olabilir. Bunun sonucunda televizyon çocuğu okumaya teşvik edebilir.

•Eğlenceli ve rahatlatıcıdır: Televizyon izlemek bir anlamda çocuğun olumsuz duygularını boşaltma yolu olabilir.

• Sosyal ortamlarda konuşulacak ortak konular sağlar dolayısıyla arkadaşlarıyla iletişimi kolaylaştırabilir. Bhappu’ya göre doğru ve çocukların gelişim düzeylerine uygun olarak verilen haber içerikleri, çocukların günceli yakalamalarına, sosyalleşmelerine bilgi ve algı süreçlerinin hızlanmasına yardımcı olmaktadır.

•Oyunlarında kullanabileceği fikirler verebilir.

Anne-Babalara Öneriler

 

 • 3 yaş civarında çocukların çizgi film, belgesel ve eğitimsel programları izlemeleri onların yaratıcılıklarını geliştirir ve hoşça vakit geçirmelerini sağlar. Ancak bu yaşlardan itibaren televizyon başında geçirecekleri vakit sınırlandırılmalıdır. Bebeklik çağlarından itibaren fazla televizyon izlettirilen çocukların özellikle iletişim ve konuşma becerilerinin gecikmesi riski oluşmaktadır.

 • Bazı çizgi filmlerin aşırı şiddet ve korku öğesi içerdikleri ve bu nedenle çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkiye yol açtıkları bilinmektedir. Oyun çağı çocuğu henüz hayal ile gerçeği ayırt edemeyeceğinden şiddet ve saldırganlık içeren görüntülerden daha çok etkilenir. Bu nedenle çocuğunuzun izlediği çizgi filmlerin denetimini siz yapmalısınız.

 • Okula giden çocukların, dinlenme, yemek yeme, oyun oynama, uyku ve ders zamanları çıkarıldığında eğer vakitleri kalıyorsa televizyon seyretmelerine izin verilmelidir. Bu saat de genellikle derslerin bitmesinin ardından planlanmalıdır.

 • Çocuğun yaşına uygun programlar izlemesi sağlanmalıdır. Yetişkinler için hazırlanmış dizilerin ve filmlerin ya da “şiddet ve olumsuz örnekler” içeren programların çocuklara izlettirilmemesi gerekmektedir.

 • Çocuklar genellikle evde yalnız hissettiklerinde ve uygun aktivite bulamadıklarında televizyonu tercih etmektedirler. Çocuğunuzun yaşına ve ilgi alanına uygun oyunlar bulup onunla oynayabilirseniz ve televizyon dışında birlikte eğlenebileceğiniz aktiviteler bulabilirseniz çocuğunuz televizyon izlemek yerine sizinle oynamayı tercih edecektir.

• İki yaş altındaki çocuklar TV izlememeli.

• TV çocuğu oyalama aracı olarak kullanılmamalı.

• TV karşısında yemek yedirilmemeli.

•İki yaşından sonra günde en fazla 1 saat anne babayla birlikte, anne babanın seçtiği çocuk için uygun olan programlar, çocukla birlikte konuşarak, sohbet ederek beraber izlemeli, çocuk televizyon karşısında mümkün olduğunca yalnız bırakılmamalıdır.

•Televizyon, bilgisayar çocuğun odası yerine salon ya da oturma odası gibi ortak kullanım alanlarında bulundurulmalıdır.

•Karşılıklı bir iletişimi olmayan bilgisayar oyunu, televizyon aktiviteleri yerine, arkadaş etkileşimini artıran, sosyal ilişkileri şekillendiren, bir grubun parçası olduğunu hissettiren, iletişim kurma ve grupta var olabilme yetilerini geliştiren aktiviteleri tercih edin.

 

 

Psikolog Burcu KARAGÖZ