İstanbul
Bakırköy

ANAOKULUNA BAŞLAYAN ÇOCUKLAR İÇİN...

Okul öncesi dönem çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu evredir. Bu süre içerisinde kazanılan davranış biçimleri çocukların tüm yaşamına sirayet eder. Sosyalleşme, paylaşmayı öğrenme, özgüven, özgürleşme  motor ve bilişsel beceriler okul öncesi dönemde  (anaokulunda) gelişir. 

İnsanlığın toprakta, sokakta kolektif yaşadığı, doğanın öğretmenimiz olduğu dönemlerde evet buna ihtiyacımız yoktu ancak, dünyamızın geldiği nokta çocuğun bu becerileri kazanabilmesi ve toplumsallaşabilmesi için bunu ihtiyaçtan zorunluluğa taşıdı. Bu sebeple anaokulunun gerekli ve önemli olduğuna inandığım bir ekolden geliyorum. 
Okula başlayacak çocuk için değişiklikleri minumuma indirmekte fayda var. Örneğin Tuvalet eğitimi gibi becerileri okulun ilk aylarında vermemeye çalışın. 

 

Evde, gideceği okulla ilgili görseller gösterip, ona bilgi verin. Bunu yaparken hikaye anlatma metodunu uygulamak çocuğun eğlenmesini ve dikkat kesilmesini sağlayacaktır. 
Okulu ve çevresini daha önce görmesine olanak sağlayın, adaptasyon sürecini kolaylaştıracaktır. 
Oryantasyon evresini kısa tutmaya çalışın ancak bunu yaparken çocuğu biranda tüm gün okula bırakmakta onda terkedilmişlik duygusu uyandırabilir. 3 saat ile başlayıp iki günde bir saat sayısını  1 ve ya 2 saat arttırarak 1 haftada oryantasyon sürecini tamamlamış olmakta fayda var. Süre uzadıkça sizden ayrılması zorlaşabilir.
Çocuğunuz sizden ayrılırken zorluk çekiyorsa sevdiği bir oyuncağını veya size ait bir objeyi çantasına koyabilirsiniz.
Çocuğa okulla ilgili gerçekleri söylemek önemli "orası senin okulun orada bir öğretmenin ve senin yaşında ve senden birkaç yaş büyük veya küçük çocuklar olacak. Orada hem oyun oynayabileceksin hemde yeni bilgiler öğreneceksin. Sabah ve öğlen yemeklerini okulunda yiyeceksin ve birde ikindi kahvaltısı olacak gibi.  
Eğer imkanınız varsa ve çok zorlanmıyorsanız çocuk kimden daha çabuk ayrılabiliyorsa çocuğu okula o getirsin. Ayrılma süreçlerini defalarca sarılıp öpüşerek bir vedalaşma trajedisine dönüştürmek çocuğun ayrılmasını zorlaştıracağı gibi onda kaygıya da yol açabilir. 
Çocuğunuza söz verdiğiniz saatte onu okuldan almanız önemli.
Özellikle okulun başlarında okulda kalan son çocuk olmak, çocukta okul korkusuna yol açabilir ve size olan güveni zedelenebilir.
Okulla ilgili sohbetlerinizi sorgular tonda yapmaktan kaçınmanızı öneririm.
‘’ Öğretmenin sana iyi davrandı mı? ‘’
‘’Onu sevdin mi?’’
‘’Sınıfta ağladın mı?’’ gibi sorular yerine
‘’Sınıfında senin gibi sarı saçlı çocuklar var mı?’’
‘’Bugün yaptığın resmi bana göstermek ister misin?’’ gibi sorular onu hem rahatlatır, hem de sizinle sohbet etmiş olmaktan keyif almasını sağlar.
Böylece ertesi gün okula gitme isteğini kaşımış olabilirsiniz.
Hemen her çocuk oryantasyon sürecinde ağlar. Ağlayan her çocukta okul korkusu var demek yanlış olur.
Çocuk anne babasından ilk kez ayrı kalıyorsa, bu okula alışmanın normal evresidir.
Genelde çocuklar kuralların olduğu okul ortamından, kuralsız ya da daha az kurallı ve kendini biricik hissettiği ev ortamına dönmek için sınırları zorlayabilirler.
Çocuğun gösterdiği psiko-somatik belirtiler bu bağlamda değerlendirilip ayrım iyi yapıldığında içiniz daha rahat olacaktır.
Çocuğunuzun sizinle pazarlık etmesine izin vermemenizi öneririm.
Pazarlık kültürüne alışan çocuk çok uzun yıllar kendisine ait sorumlulukları yerine getirmek için bile sizinle pazarlık edebilir.

Sanatın, bilimin, felsefenin, sporun olmazsa olmaz olduğu keyifli ve sağlıklı bir yıl dilerim.