Tekirdağ
Çerkezköy

ÇOCUKLARA İNANCI ANLATMAK

ÖZEL ÇERKEZKÖY NEŞ’E ERBERK ANAOKULU

2020-2021 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

TEMMUZ AYI PSİKOLOG YAZISI

 

Çocuklara İnancı Anlatmak

Soyut düşünme 10-12 yaş aralığında gelişmeye başlar. Bu dönemin öncesinde bardağın sıcak olduğunu söylememiz tek başına çocuk için bir şey ifade etmez. Onun etrafındakileri daha net anlamlandırabilmesi ve öğrenebilmesi için dokunması, koklaması, tadına bakması gerekmektedir.

İnanç, tamamen soyut değerlerle şekillenir. Hissetmekle ilgilidir ancak elle tutup gözle göremeyiz. Okul öncesi dönemde inançla ilgili geniş kapsamlı bilgiler vermek, soyut olanı anlamak için gerekli bilişsel yeterliliğe sahip olmayan çocuklarımızı kaygılandırabilir. Bu bilgileri çocuklarımızın sorduğu kadarıyla, belirsizlikten uzak ve mümkün olduğunca somutlaştırarak vermek kaygının önüne geçip sağlam ve sağlıklı bir inancın temellerini oluşturabilir.

Çocuklara Allah’ı anlatırken ‘Bizi izliyor, her yaptığımızı görüyor, hatalarımıza karşı bizi cezalandıracak’ gibi korkuya dayalı vurgular yapmak yerine ‘Allah bizim gidemeyeceğimiz, yanımıza gelemeyeceği bir yerde. Allah’ı göremiyoruz ama seviyoruz ve Allah da bizi seviyor’ gibi sevgiye dayalı cümleler kurmaya özen gösterebiliriz.

Özellikle ölüm konusu dinle bağdaştırılarak değil ölen kişiye dair anılar, bundan sonra olacaklar ve o an yaşanan duygular hakkında konuşarak açıklanmalıdır. Net ve kesin bilgiler ile detaylara girmekten kaçınmalıyız. Çünkü ne kadar fazla detaya girersek çocuğumuzun yaşına uygun olmayan bilgi verme ihtimalimiz artar.

Oruç ve namaz gibi dini kavramlara ilişkin sorularla karşılaştığımızda ‘Namaz bana çok iyi hissettiriyor. Bu şekilde senin, babanın ve tüm sevdiklerimizi hep iyi ve mutlu olmalarını düşünüyorum ve söylüyorum’, ‘Oruç büyüklerin daha sağlıklı olmak için yaptığı bir şey. Bütün gün yemek yemeyerek yorulmuş midemizi dinlendiriyoruz. Çocukların oruç tutmasına gerek yok, çünkü sizin mideniz henüz yorgun değil’ diyerek cevaplayabiliriz. Dini gereklilikler yerine bu kavramların mutlu eden, huzur veren alışkanlıklar olduğu üzerinde durabiliriz.

Küçük yaşlarda sıkça duyduğumuz ezanda çocuklarımız için merak konusu olabilir. Bazı insanların namaz kılabileceği ile ilgili konuştuktan sonra ezanın namaz kılmak isteyenlere saatin geldiğini haber veren bir çalar saat olduğunu belirtebiliriz.

Yaklaşmakta olan kurban bayramını çocuklarımıza anlatırken kurban kesiminden ziyade bayramın dayanışma ve yardımlaşma niyetinden, ihtiyaç sahiplerin ile paylaşma motivasyonundan, aile bağlarının kuvvetlenip hep birlikte vakit geçirmenin güzelliğinden bahsetmeliyiz. Kurban edilecek hayvanla tanıştırmak, ona bir isim vermek ve hayvanı sevecek zaman tanımaktan kaçınmalıyız. Kurban kesme anında çocukları, kesimi izleyebileceği veya sesleri duyabileceği yakınlıkta tutmamalıyız.

Neş’eli bayramlar diliyoruz.

Psikolog Semiha YILMAZ