ÇOCUKLARDA TEKNOLOJİ KULLANIMI

ÖZEL ÇERKEZKÖY NEŞ’E ERBERK ANAOKULU

2021-2022 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

EKİM AYI PSİKOLOG YAZISI

Çocuklarda Teknoloji Kullanımı

Teknolojiden korkmanın ya da tümüyle yasaklamanın uzun vadeli bir çözüm olmayacağını hepimiz biliyoruz. Teknoloji vazgeçilmez bir şey onu kullanıp kullanmamanın tartışılacak bir tarafı yok. Çocuklarımız için ekran ve cihazlar günlük hayatlarının bir parçası artık. Yani geneli aslında ayakkabısını bağlamadan ya da bisiklete binmeden önce ekrandaki resmi küçük parmaklarıyla büyütüp küçültmeyi öğreniyorlar.

Teknolojiyi bir boş zaman aktivitesi olarak değil de bir amaç doğrultusunda kullanalım.  2 yaş sonrasında 15-30 dakikalık, ebeveyn öderliğinde teknoloji kullanımının sorun olmayacağını söyleyebiliriz.  Diyebiliriz ki, teknoloji bir amaç doğrultusunda ve gelişim açısından uygun şekilde kullanıldığında küçük çocukların gelişimini destekleyip katkı sağlayabilir. Ayrıca çocukların ekran başında geçirdikleri vakitlerin ağaçlara tırmanma, bisiklete binme ve arkadaşlarıyla etrafa koşuşturmanın önüne geçmesin. Teknolojinin bu tür deneyimlerle çakışmaması ya da onların önüne geçmemesi gerekir.

Çocuklarınızın yanında hiçbir şekilde telefon ya da televizyon kullanmayın demek çok da uygulanabilir bir tavsiye değil diye düşünüyorum. Bunun yerine teknolojisiz zamanlar yaratın. Gün içinde teknolojiyi kesin kullanacağınız zamanlar belirleyin. Sabah, öğlen arası ya da yatmadan önce olabilir. Bu yöntem telefonu kullanmayacağınız zamanları belirlemekten çok daha kolaydır. Sınırları belirlersek bunlara bağlı kalma ihtimalimiz hiç belirlememiş olmaktan daha fazladır.

Teknolojiden bağımsız zamanlar oluşturalım demiştik. Teknolojiden bağımsız ortamlar da oluşturalım. Özellikle oyun, uyku ve yemek zamanları hatta mümkünse mutfak ve yatak odaları teknolojiden arınmış olsun. Bunu yaparken tek seferlik ‘evet’lere dikkat edelim. Yoksa sınırlarımızda yer yerinden oynayabilir.

Tek seferde tek oyunu teşvik edebiliriz. Arka plandaki pek çok uygulama çocukların dikkatini dağıtabilir ve bir oyundan diğerine geçebilirler. Buna mani olabilirsek bir oyundan sıkıldıklarında sanal olmayan bir aktiviteye daha çabuk yönelebilirler. Aktif, zıplamalı, koşmalı bilgisayar oyunları elbette ki pasif oyunlardan çok daha fazla tercih edilebilir. Ancak yine de bunların gerçek fiziksel aktivite yerine geçmediğini unutmayalım.

Süreye değil miktara odaklanın. Örneğin yarım saat oynayacaksın demek yerine oyundaki aşamanı tamamladığında veya izlediği bölümü bitirdiğinde bıraksın cihazını. Böylece süre verdiğinizdeki ‘Lütfen oyunum bitmedi, 5 dakika daha, şimdi kazanacağım.’sözlerini duymamış olursunuz ve yarım kalan aktivitesinde aklı kalmamış olur.

Cihazları kendi kapamaları konusunda teşvik edin. Bu sizin için önemsiz görünebilir. Ama kontrolü bir nebzede olsa kendi ellerinde hissetmeleri gelişimleri için gereklidir. Belirlediğiniz süre bittiğinde cihazın siz söylemeden kendiliğinden kapandığı ebeveyn uygulamalarını da kullanabilirsiniz.

Yedek planınız olsun. Çocuğunuz cihazı kapadığında severek yapacağı bir aktivite bulun. Bu bir ‘Can Sıkıntısı Panosu’ ya da ‘Sürpriz Fanusu’ndan etkinlik seçmek olabilir.

Teknolojiyi çocuklarımıza zarar gelmeden dengeli bir şekilde kullanabilmemiz dileğiyle.

Psikolog Semiha YILMAZ