TRAVMA

          Deprem, doğanın korkutucu olaylarından bir tanesi ve insanlarda derin yara izleri bırakabiliyor. Hastalık, ölüm, doğal afet gibi büyük ve dramatik olaylar kişileri, psikolojide "travma sonrası stres bozukluğu" denilen bir durumun içine sokabiliyor. Bunu yaşayan kişiler genelde olay karşısında aşırı korkmuş, çaresiz hissetmiş ve beklenmedik şekilde kendisini durumun içinde bulmuş olabiliyor. Bu süreç, kişinin ruhsal sağlığında izler bırakabiliyor. Çocuklar depremi birinci derecede yaşayan ya da televizyon vb. iletişim araçlarından izleyerek, evde konuşulanlardan duyarak etkilenebiliyor.

Peki çocukların tepkileri neler olur?

Doğumdan 2 yaşına kadar:

Konuşma yeteneği olmadığından olayla ilgili duygularını açıklayamazlar.

Belirli görüntü, ses ya da koku anıları olabilir. Büyüdükçe hatıraları oyunlarda görülebilir. Bebekler irite olabilir, daha fazla ağlayabilir ve daha sık kucağa alınma, dokunma ihtiyacı duyabilir.

Okul öncesi dönem:

Bu dönemdeki çocuklar çaresizlik, güçsüzlük hissedebilirler ve kendilerini korumaktan aciz olduklarını düşünebilirler. Dünyalarının güvenliliği tehdit edildiğinden güvensiz ve korkuludurlar. Bu yaştakiler ölümün değişmez olduğunu bilemezler. Sonuçların geri döndürülebileceğine inanırlar. Oyunlarında felaketin belli kısımlarını tekrar tekrar canlandırırlar. Terk edilme en büyük korkularıdır. Bu nedenle sürekli kendilerine bakılacağından ve bırakılmayacaklarından emin olmak isterler.

      Depremden dördüncü derece etkilenen (depremi yaşamamış fakat medya veya kişiler aracılığıyla depremi öğrenenler) çocuklarda görülen tepkilerin, kalıcı davranış haline gelmemesi için hem duygusal hem de sosyal destek oldukça önemlidir. Çocukları ikna etmek yerine, sakin bir ses tonuyla bunun bir doğal afet olduğu, böyle durumların kalıcı olmadığı ve yardımlaşmanın önemi anlatılmalıdır. “Hiçbir şey yok, ben buradayım.” yerine “Seni çok iyi anlıyorum, biraz korktun.” demek çocuğun güven duygusunun yerine gelmesine yardımcı olabilir. Depremin tüm doğal yanları ve deprem anında ne yapılacağının çocuğa anlatılmasıyla afet sonrası oluşan kaygıların azalması beklenmektedir.

         Çocuğun yaşanılan doğal afetle ilgili ilk bilgiyi temel bakım veren kişilerden alması gerekmektedir. Ebeveyn kendi stabilizasyonunu sağladıktan sonra çocuğuna deprem hakkında bilgi vermesinde fayda vardır. Deprem hakkında bilgi verildikten sonra güvende olduğu ve onları korudukları söylenmelidir. Bu bilgiler sırasında abartılı güven vermekten kaçınılmalı, gerçek ve net bilgiler verilmelidir. Temel bakım veren kişilerin bu konuşmayı yaparken sakin ve güvenli ses tonu çok önemlidir. Bu sırada onların sordukları sorular kadar yanıt vermek gerekmektedir.

        Korku, kaygı gibi duyguları hissetmelerinin normal olduğunun da belirtilmesi gerekmektedir. Yetişkinlerinde bu duyguyu hissettiği anlarda ifade edebilmesi ve çocuklarından da bu duyguları yaşadıklarında paylaşmaları söylenmelidir. Deprem ile ilgili aile olarak neler yapacaklar? Deprem çantası hazırlamak, yaşam üçgeni oluşturmak bu yapılacak şeyler olduğunu çocuğa göstermek için önemli adım olacaktır. Ebeveyn gündemi takip edebilir ancak çocukların televizyon veya sosyal mecralar aracılığıyla depremle ilgili görsellere ulaşımının travmatik etkileri olabileceği için kısıtlanmalıdır. Birlikte oyun oynamak: temas içeren oyunlarda burada önemlidir. Kitap okumak gibi aktiviteler yapılmalıdır. Mümkün olduğunca da günlük rutinlerini gerçekleştirmeye çalışın. Bol bol fiziksel temas için sarılın.

Deprem çocuklara nasıl aktarılır?

         Okul öncesi dönem çocuğuna deprem aktarılırken somut ifadeler ile sunulmalıdır. Bu ifadeleri sunarken dilerseniz oyun yoluyla da aktarabilirsiniz. Örneğin “ Önünde gördüğün legolara bakalım mı? Aaa ne kadar sert değil mi? Biliyor musun bu gördüğün lego gibi sert cisimler yerin altında da var. Bu sert cisimlere biz kaya diyoruz. Kayalar uzun yıllar hep yan yana duruyorlar. Durdukça çatlıyor ve parçalanıyorlar. Bu kayalar yerin altında parçalanırken bizlerde burada hareket ediyoruz ve sallanıyoruz.” gibi ifadeler ile depremin süreci somutlaştırılarak oyun yoluyla aktarılabilir.

KAYNAKÇA

1. Aker, A.T. (2000). Temel Saglık Hizmetlerinde Psikososyal Travmaya Yaklasım, İstanbul.

2. https://www.medicalpark.com.tr/depremin-cocuklar-uzerindeki-psikolojik-etkileri/hg-2939

3. MEB/UNICEF (2001) Psikososyal Okul Projesi, Travma Sonrası Normal Tepkiler Psikoeğitim El Kitabı, Ankara.