ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTORLÜ

ÖFKE KONTROLÜ

Hepimizde olduğu gibi çocuğunuzda da öfke ve kızgınlık duyguları vardır. Bu dürtüler son derece normal ve sağlıklıdır. Çocuğunuzda öfkesini sakince ifade etme eksikliği olabilir. Etrafa saldırıyor, kızgınlıkla vuruyor ya da bir şeyleri ısırıyor olabilir. Bunlar çocuğunuzun hayatının belli bir döneminde sergileyebileceği davranışlardır.

Çocuklar Neden Öfkelenir?

Çocuğunuzun yeni keşifler yaptığı, yürümeye başladığı 15-30 aylık dönemde mutluluk, öfke, üzüntü gibi duygularını anlamlandırma ve açıkça ifade etme becerileri tam olarak gelişmemiştir. Herhangi bir şeye dokunma, bir şeyi yapma istekleri engellendiğinde hayal kırıklığına uğrarlar. Özgürlüklerine yapılan bu müdahale ani kızgınlıklara ve arkasından tepkilere yol açabilir. Çocuğunuz iç disiplinini sağlayabilmesi, karar verebilmesi ve duygularını ifade edebilmesi için yardımınıza ihtiyaç duyar. Öfke ya da kızgınlık karşısında en önemli amacımız kendisine, başkalarına ya da eşyalara zarar vermemesi için disiplin sağlamak, davranışlarına sınır koymaktır.

3-5 yaş arasında ise; çocuklar duygularını kontrol edemedikleri için sinirlenirler. Sıkıldıklarında ve kızdıklarında kendilerini ifade etmekte güçlük çekerler. Paylaşmayı öğrenme aşamasındadırlar. Diğerlerinin farklı düşünceleri olabileceğini anlamakta zorluk çekerler. Kızgınlıklarını öfke nöbetleri ve saldırganlıkla gösterirler.

6-8 yaş arası adil olmadığını düşündükleri bir şey olduğunda, reddedildiklerinde, bir oyunda kaybettiklerinde, cezalandırıldıklarında, ayrımcılık yapıldığında ve yanlış anlaşıldıklarında sinirlenirler. Diğerlerini tehdit ederek, onlara fiziksel şiddet uygulayarak ve karşısındakini incitecek sözler söyleyerek sinirlendiklerini gösterirler.

Zaman zaman çocuklar, dünyayı onların bütün isteklerinin anında yerine getirilmesi gereken bir yer olarak görebilirler. Bu durum sınırların yeterince belirli olmadığı, aile içi rollerin karıştığı ortamlarda daha sık ortaya çıkabilir. İstekleri yerine getirilmediğinde çığlık çığlığa bağırabilir, teselli edilemez şekilde ağlayabilir, kendilerini yerlere atabilirler. Bazıları kendilerine ya da karşısındaki kişilere zarar verecek davranışlar içine girebilirler.

Öfkeyi mutlaka ifade etmek gerek. Doğru bir şekilde ifade edilemeyen öfke, şiddete dönüşür. Öfkeyle hareket ettiğimizde istemediğimiz kadar sert davranır, sonra o kadar pişman oluruz ki, bu davranışımızı, gereksiz tavizlerle telafi etmeye uğraşırız.

Öfkeyi kontrol edebilmek için ilk adım, duygularımızı sözel olarak ifade edebilmektir. İletişimde kullandığımız sözcükler ve konuşma biçimimiz, karşımızdakiler üzerinde farklı etkiler bırakır. Söyleme şeklimiz, bazen söylediklerimizin önüne geçer. Çocuklar çok iyi birer gözlemcidirler ve sizleri çok taklit ederler. Bazen çocuğunuzun davranışları sizleri öfkelendirebilir bu durumda yapılacak en iyi şey mola almaktır. Kızgınlığınızın öfkeye dönüşeceğini düşünüyorsanız, mümkünse bulunduğunuz ortamdan uzaklaşın. Başka bir odaya geçmek, kısa bir süre dışarı çıkmak gibi… İki taraf da öfkeliyken alınacak kısa bir mola, öfkenin şiddete dönüşmesini önler.

Çocuğunuzla öfkeliyken konuşmayın, bir şeyler anlatmaya çalışmayın. Öfkeli olmadığı, ortamın huzurlu olduğu bir zamanda bu davranışın kabul edilemez olduğunu açıkça anlatmanız gerek.

Çocuğunuz ile iletişimde ‘ben dili’ kullanın. Kabul edemediğiniz çocuğunuzun davranışı asla kendisi değil!!!

Çocuğunuzla iletişimde duygu ifadelerini bol bol kullanın. Gününüzün nasıl geçtiğini, olaylar karşısında nasıl hissettiğinizi ve ne yaptığınızı çocuğunuzla paylaşın. Sizi üzen, öfkelendiren, mutlu eden, öfkelendiren olayları paylaşın. Yüz ifadeleri ile konuşmalarınızı destekleyin.

Öfkelendiği, çatışma yaşadığı durumlarda beraber alternatif çözüm yolları belirleyin. Beraber kurduğunuz oyun sırasında çatışma ve kavga içeren hayali bir durum yaratın. Oyuncak bebekler kullanarak olay ve hissedilen duygular hakkında konuşun. Belirlediğiniz alternatif çözüm yollarını hatırlatıp kendisinin çözmesini destekleyin.

Çocuğunuzdan ne beklediğinizi, nasıl davranması gerektiğini açıkça ifade edin. Olumlu davranışlarını takdir edin, bu davranışlarını övün. Öfkelendiğinde, kendine ya da başkalarına zarar verdiğinde onu şiddetle cezalandırmayın. O sırada daha çok öfkeleneceği cezalar uygulamayın.