ÇOCUK VE TERÖR

     Sayın Velimiz,

    Son dönemde ülkemizde ve Kayseri’de insan hayatına ilişkin büyük ölçüde olumsuz yaşantıları beraberinde getiren ve kişiyi  olumsuz etkileyen olaylar yaşanmakta ve bu üzücü olaylar biz yetişkinler tarafından sosyal medya ve çeşitli haber kanallarıyla üzüntüyle takip edilmektedir. Bu olaylar, yetişkinlerin yanı sıra çocuklarında ruh sağlığını, en az bizler kadar, olumsuz şekilde etkilemektedir.

    Çocukların içinde bulundukları hassas dönemler göz önüne alındığında; bu tarz olaylara direkt ya da dolaylı yollardan maruz kalmaları kalıcı travmalara yol açabilir. Bu tür travmatik olaylar sonrasında çocuklar güven hissetmeye ihtiyaç duyarlar. Güven hissinin kaybolması ise korku, kaygı gibi duyguları açığa çıkarır. Yaşadıkları şeyleri kendi iç dünyasında anlamlandırıp sözcüklere dökemeyen çocuklarda davranış değişiklikleri görülebilir. Vücut ağrıları, öfke patlamaları, kontrolsüzlük, huzursuzluk, saldırgan davranışlar, bedensel yakınmalar bu davranış değişiklerinden bazılarıdır. Ek olarak kaygı düzeyi artan ve yatıştırılmaya ihtiyaç duyan çocuklar alt ıslatma, anne-babadan ayrılmakta zorlanma, yaşına göre bebeksi davranışlar sergileyebilirler.

    İçinde bulunduğumuz dönem ebeveynlerinde çocuklarına savaş-ölüm-terör gibi kavramları açıklama gereksinimi doğurmaktadır. Bu kavramları çocuklara açıklamak yetişkinler için ne kadar zor olsa da yapılan açıklamalar çocuklar için gerek duygusal gerekse bilişsel yönden faydalı olacaktır. Çocuğun sorularına karşılık sessiz kalınmaması, bulunduğu yaş dönemine uygun açıklamaların yapılması kendilerini daha güvende hissetmesine yardımcı olacaktır.

    Ebeveyn tutumları nasıl olmalıdır?

-Çocukların öğrenmeye aç küçük birer filozof olduklarını göz önünde bulundurarak, akıllarına gelen soruları sorabilmeleri için her zamankinden daha fazla vakit ayırıp konuşmaları için cesaretlendirin. Duygularınızı saklamak yerine paylaşmak, onların da rahatlayıp konuşmalarına imkan verir.

-Yaşlarına uygun kısa-somut-basit cevaplar verin.

-Gelişim dönemlerine uygun etkinliklerle kendilerini ifade etmelerini sağlayın.

-Gerçekçi olun, geçiştirmeyin.

-Günlük yaşantınızdan kopmayın. Çocuğun rutinlerini (okul-arkadaş ilişkileri) mümkün olduğunca devam ettirin.

   Tüm bunlar yaşanırken çocuğun güven, sevgi ve cesaret ihtiyaçları ebeveyni tarafından sağlıklı karşılanıyorsa yaşanan olumsuz olaylara karşı direnci artar. Unutmayalım ki, olumsuz yaşantılara direkt ya da dolaylı yoldan maruz kalsa bile, her yaş dönemindeki çocuk için en koruyucu faktör sevgi ve güven hissidir…