2-6 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
Her çocuğun
farklı kişiliği ve uyum biçimi olmakla beraber her yaşa ait
belli başlı bazı özellikler mevcuttur ve bu özellikleri bebek
dünyaya gelmeden öğrenmek gerekmektedir.
Yeni doğan döneminden
6 yaşa kadar olan dönem yaşamın öğrenme, gelişim ve kişiliğin
oluşumu açısından en önemli dönemidir. Bu dönemde bakım ve
sevgi kadar çocuğun psikolojik, fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarını
tanımak ve karşılamak önem taşımaktadır. Çocuğun tüm
ihtiyaçlarını uygun şekilde karşılamak ve onu sağlıklı bir
yetişkin olarak hayata hazırlamak birinci derecede anne-babanın
sorumluluğudur.
Çocuk gelişimine dair bilinmesi gereken en
önemli nokta her çocuğun farklı gelişim özellikleri
gösterdiğidir. Bu yüzden yaşıtları ile bile olsa kıyaslamak
yanlıştır. Kişisel ayrılıklarla birlikte ortak yanların
bilinmesi çocuk eğitiminde izlenecek yolu belirler.
Yaşamın
ilk altı ayında bebek için ana soru, “bu insanlara güvenebilir
miyim?” şeklindedir. Bağlılık ilişkisi = Güven İlişkisi, 9.
aya kadar genel olarak anneye yöneliktir. Güven ilişkisi 3 yıla
kadar devam eder.Güven dolu bağlılığın ön koşulu, dikkatli,
ilgili ve duyarlı bir bakımdır. Yetişkinlikte güven duymama ve
kendini güvende hissetmemenin kökenleri potansiyel olarak yaşamın
ilk evresinde yatar. Anne- baba çocuğu dışlıyor, reddediyor ve
ihmal ediyorsa, çocuk dünyayı uyum sağlanabilir ve yaşanabilir
bir yer olarak değil, onu tehdit eden ve kendini güvende
hissetmeyeceği, ürkütücü bir yer olarak algılayabilir.10 aylık
bebekler için her şeyi ağzına götürmelerinden yana hep bir
şikâyet vardır. Bebek bu dönemde dış dünyayı ağız mekânı
yoluyla tanır. Adeta bu şekilde dünyanın tadına bakarlar. 1
yaşına geldiğinde bebeğin objeleri ağzına alması azalır.Anne
sütü çocuğun gelişimi ve sağlığı açısından büyük önem
e sahiptir. Anne sütüyle beslenme, çocuğun bedensel gelişimi
açısından önemli olduğu gibi tensel temas yoluyla anne ile çocuk
arasındaki ilişkinin gelişmesi açısından büyük önem taşır.
Yaklaşık 2 yıl emzirmek en ideal olandır. Bir yaş gelişimin en
hızlı olduğu dönemdir. İlk yılda bebeğin uyku, beslenme ve
temizlik ihtiyacının düzenli ve yeterli karşılanması, bunun
yanı sıra, sevgi ihtiyacının da karşılanması önemlidir.
Yapılan birçok araştırma bebeklik döneminde sevgiden yoksun
bırakılan bebeklerin çok iyi bakılsalar bile duygusal bazı
problemeler yaşama olasılıklarının arttığını göstermektedir.
Hatta bazı durumlarda yine iyi bakılan çocukların sırf sevgiden
yoksun bırakıldıkları için fiziksel e zihinsel gelişimlerinin
bile yeterli olmadığı gözlenmiştir.Bebeğin yürümeye başladığı
bir yaş keşif yaşı olarak da bilinir. Bizim görevimiz bu evrede
onu durdurmak, engellemek değil tehlikelerden korumak olmalıdır.
Bu yaşın en karakteristik özelliği, tam bir benmerkezcilik örneği
sergilemesidir. O, hep alır; hiç vermez. Kendi bildiğini yapmakta
ısrar eder. Her şeyin sadece kendisine ait olmasını ister
paylaşamaz. Bir grupta oynarken dahi yalnızdır. Adeta:
“- Onu
istiyorum, hem de şimdi istiyorum, ben evrenin kralıyım, eğer onu
bana vermezseniz ciyak ciyak bağırırım” der.Bu evrede çocuk,
ebeveyninin dışında çevreyi de keşfetmeye başlar. Ancak
ebeveynine fiziki yakınlığı sürdürerek, güven ve rahatlık
aramaya devam eder. Uzaklaştığı zaman arkasından koşmasını
bekler. Böylelikle bağımsızlık pratiği yapmayı güvenli bir
şekilde öğrenmiş olur.
Dil gelişimi:
Araştırmalar
anneleriyle daha uzun süre birlikte olan çocukların daha çok
sözcük öğrendiklerini ortaya koymuştur. Çocukların dile ait
davranışlarının sürekli kontrol edilmesi ve yönlendirilmesinin
ise çocuğun dil gelişimini yavaşlattığı saptanmıştır.
Çocukta
konuşmayı reddetme bir çeşit tepkidir. Büyük tuvaletini yapması
için zorlanan bir çocuğun bunu reddetmesi gibi, konuşması için
baskı yapılan çocuk da kelimeleri içinde tutar hale gelmektedir.
Tabi ısrarcı olmak kekemeliğe de yol açacağı için sadece
sıradan bir şekilde konuşmamızın olumlu etkisi olacaktır. Bunun
yanında onunla asla bebek dilinde konuşmamalıyız çünkü
öğreneceği herhangi bir objeyi iki isimle adlandırmasına yol
açabilecektir.
2
YAŞ:
İki
yaş civarında çocukların hareketliliklerinde ciddi bir artış
gözlenir. Motor koordinasyonları artmıştır, birçok şeyi kendi
kendilerine denemek isterler. Sosyal olarak yeterince
olgunlaşmadıkları için yaşıtlarıyla oyun sürdüremezler. Bu
nedenle anne-babayla veya kendilerinden büyük ve kendisini idare
edebilecek daha büyük çocuklarla oynayabilirler.
Bu dönemde
anne-babanın çocukla oynaması sadece çocuğun oyun ihtiyacını
karşılamak anlamına gelmez. Aynı zamanda anne-babanın çocukla
kurması gereken iletişimi geliştirecek, çocuğu tanımak ve
duygusal gelişimini takip etmek açısından da önemlidir. Ayrıca
çocuğu oyun sırasında gözlemlemek ve onun oyun arkadaşı olmak
çocuğu tanımak için en kolay ve en etkili yoldur.Her ne
yapıyorlarsa kendi başlarına yapmakta ve kendi yeterliliklerini
sergilemekte ısrar ederler. Kararsızlık gösterdikleri için, bir
şeye karar verdikleri anda bir diğer şeyi isteyebilir.
Oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşamakta zorluk
çekerler.Ebeveynin ricalarına ve komutlarına karşı gelirler. İki
yaşındaki çocuklar istekleri karşılanmadığında tepki
gösterebilirler ama bu dönemin özelliği itibarı ile anne
çocuğunun dikkatini başka şeye çekerek problemle başa
çıkabilir.İki yaşındaki bir çocuğa bir şeyi yapmasını
söylediğinizde iki tepkiden birisini alırız. Ya bizi görmezden
gelir ya da “hayır” der. Her iki durumda da yasaklanan işi
yapmaya devam eder.Hayal ile gerçeği ayırmada da sorunu vardır.
Rüyalar gerçek görünmektedir; canavarlar gerçekten yatağın
altında yaşıyor gibidir.Bu dönem ayrıca, “sorgu çağı ”dır.
“ Bu ne?” “Niye?” sorularını sıkça sorar. Bıkıp
usanmadan en basit ve yalın bir şekilde sorularına sabırla cevap
vermelisiniz. Çok yorulduğunuz zaman, içtenlikle bunu ifade
edebilirsiniz. Artık yoruldum. Sorularını cevaplamaya daha sonra
devam edeceğim. Şimdi biraz dinlenmeliyim… vb.Tuvalet eğitiminde
en önemli nokta, çocuğun istekli olmasıdır. Biyolojik yönden
hazır olsa da tuvaleti henüz kullanmak istemeyen çocuk
zorlanmamalıdır. İki ve üç yaşlarındaki çocuklarda anne ile
olan çatışma beslenme konusunda da sürer. Titiz, mükemmeliyetçi
ya da sabırsız anneler özellikle bu iki konuda olumsuz yaklaşımlar
sergileyerek çocuğu ruhsal yönden etkileyebilmektedir.
Çocuğunuzun
nesneleri sol eline alıyor olması onun solak olduğunu göstermez.
Bunu anlayabilmek için sekiz, dokuz yaşları beklememiz gerekir.
Dört, beş yaşlarında kendini belli etmeye başlar. Hiçbir
şekilde onu kullandığı elinden vazgeçirmememiz gerekir. Eğer
solaksa o elini kullanacaktır. Bu durumun fizyolojik özelliğe
bağlı doğal bir durum olduğu unutulmamalıdır.
3 YAŞ:
Üç
yaş civarındaki çocuklar artık kendi öz bakımlarını
karşılayabilecek birçok beceriye sahiptirler. Eğer fırsat
verilirse yardımsız yemek yiyebilir, giyinebilir, kısmen temizlik
ihtiyaçlarını karşılayabilir ve buna benzer bir ok ihtiyacını
karşılayabilecek olgunluğa erişirler.Başkalarına isteklerini
belirtecek ve sosyal ilişki kurabilecek dil gelişimi düzeyine
sahiptirler. Anneye olan bağımlılığın yerini kendine güven
almaya başlar. Henüz tam anlamıyla anneden ayrışmamış da olsa
verilecek desteğe bağlı olarak çocuk ilk kez anneden kopup uzunca
bir süre başka bir sosyal ortamda kalabilecek olgunluğa
erişmiştir.
Bu dönemde çocuk benmerkezcilik özelliğinden
kurtulmaya başlar. Bu dönemde ailenin tavrı çok önemlidir. Bu
birey olmaya geçiş sürecinde çocuğun bazı taleplerini
karşılarken bir parça geciktirmek, paylaşabildiğinde ve kurala
uyduğunda ödüllendirmek çocuğun benmerkezcilikten kurtulmasında
etkili olacaktır.Çocuğun bu yaşta benliği gelişmeye başlar. “
Ben kimim” sorusunun cevabını ararken kız mı, erkek mi olduğunu
ayırt eder. “Neden?Nasıl? Ben nereden geldim?” vb. soruları
sıkça sorar.Hayal gücü geliştiği için yavaş yavaş hayali
oyunlar kurmaya başlar. Bilmediği çok şey vardır henüz ama bu
onu pek etkilemez. Çünkü o bilmediklerini hep hayal eder.
Hayalleri önyargılardan uzak olduğu için sınırsızdır, bu onun
yaratıcılığını da geliştirir. Ne zaman ki biz yetişkinler
çocuklarımıza çizdikleri resimde güneşin pembe olamayacağını
mutlaka sarı çizmesini, ya da oyun oynarken kutuyu araba gibi
kullandığında onun sadece bir kutu olduğunu söylediğimizde veya
sonsuz sayıda sorduğu sorularına cevap vermediğimizde
yaratıcılığını kısıtlamış oluruz.Yaratıcılık yanı
gelişmiş olan çocuklar okul yaşantısında da daha başarılıdır.
Çünkü onlar meraklıdır, sürekli denemek, öğrenmek ve
yenilenmek isterler. Bunun yanında yaratıcılığı kısıtlanmış
bir çocuk ileriki yaşantısında her şeyi tek renk olarak gören,
daha karamsar bir bakış açısına sahip, öğrenmeye isteksiz
olacak ve sosyal yönleri ve problem çözebilme becerileri de zayıf
olacaktır.
Üç, dört yaş çocuklarında korkular sık görülür.
Daha önce onu korkutmayan bazı şeylerden korktuğunu ifade
edebilir. Onları dinlemek ve korkularının nedenini anlamak
gerekir. Bu dönemde kekemelik, parmak emme gibi sorunlarla da
karşılaşmak mümkün. Sorunlarını sözel olarak ifade etmekte
güçlük yaşayan çocukların, kendilerini ifade metodu daha çok
bu şekilde olacağı için, bu davranışların mutlaka dikkate
alınması gerekmektedir.
DÖRT YAŞ:
Karşı
gelme yaşıdır. Özellikle aynı cinsten olduğu ebeveyniyle
çatışma yaşar. Sınırları zorlayan bir özelliği vardır.
Şamatalı şekilde güler, yüksek seste ağlar. Bir yandan aşırı
sever, öte yandan aşırı nefret eder. Yapılacak şaka ve
anlatılacak fıkralardan zevk alır, gülmeye bayılır.Kelimeler
uydurur. Masal anlatmaktan zevk alır.Sözel dünyaları; mübalağa,
böbürlenme, kasılma gibi aşırılıklar gösterir.Bu yaşta
hayvan besleyen çocuk bunun mutluluğunu yaşar. Dış dünyayı ona
öğretmek, onunla tiyatroya, yürüyüşe, maça gitmek onu mutlu
eder.Zaman zaman cezadan kaçmak için yalan söyleyebilir. Çocuk
yalan söyleyerek annesini dener. Acaba aklımdakileri anlayabiliyor
mu diye düşünür.Doğru ve yanlış kavramları verilmeye
başlanmalıdır. Gerektiğinde kendi odasına göndermek veya bir TV
programı seyretmesini engellemek gibi basit yaptırımlar
uygulanabilir. Kendisine haksızlık yapıldığını düşünmemesi
ve kolay öğrenmesi için, niçin ceza aldığını
bilmelidir.Özellikle bu dönemde çocuk çevresindeki yetişkinlerin
sorun çözme biçimlerini taklit eder. Örneğin, bir problem
çıktığında anne-babası agresif davranıyorsa çocuk da benzer
durumlarda agresif davranmayı öğrenir.Kazaların en fazla
rastlandığı yaş dört yaş civarıdır. Genellikle çocuğun
güvenliği ön planda tutulmaktadır. Oysa güvenliğin yanı sıra
çocuğun yaşam deneyimiyle öğreneceği şeylerin de, hem zihinsel
hem fiziksel hem de duygusal gelişimi açısından öneminin büyük
olduğu da unutulmamalıdır.Hayali arkadaş, hayalet, canavarda bu
dönemde sıklıkla görülen durumlardır. Bunda çocuğun izlediği
filmlerin etkisi olduğu gibi psikolojik nedenleri de olabilir. Anne
ya da babaya olan öfke ve korkusunu bu şekilde, bir canavardan ya
da hayaletten korkarak dışa vurmuş olabilir.Hayali arkadaşlar bu
yaş döneminde normal karşılanabilecek bir durumdur. Çocuk hayali
arkadaşına günlük hayatındaki suçluluğunu atfeder ve rahatlar.
Örneğin evde bir şey kırılmışsa onu çocuğunuz yapmamıştır!
“Ben yapmadım, Ali yaptı vb.” Çocuk, hayali arkadaşını,
hayali kardeşini suçlayarak rahatlar. Bu durum yoğunlaşmadığı
sürece ve bu yaş dönemi içinde normal ve kabul edilebilirdir.
İleriki yaşlarda devam ediyorsa geciktirilmeden bir uzmana danışmak
gerekir.
5
YAŞ:
“Nasıl
iyi olunur?” Sorusu üzerine mücadele verir. Kendi kendine yeter,
sosyaldir, kendinden emindir, şekilci ve uyumludur. Annesini memnun
etmek, onun yanında olmak, ona yardımcı olmak ister.Beş yaşına
gelen çocuklar artık yetişkine çok az ihtiyaç duyar hale
gelmişlerdir. Giyinme, temizlik vb. gibi kendi öz bakımının
neredeyse tamamını kendi karşılamalı ve oda toplamak, eşya
yerleştirmek, masanın hazırlanmasına- toplanmasına yardım vb.
gibi evde bazı görevleri olmalıdır. Bu çocuğun kendine
güvenmesi, kendini değerli ve önemli hissetmesi açısından çok
önem taşımaktadır.Kitaplar, resim, müzik, doğa çocuğun bu
evrede daha fazla dikkatini çekmeye başlar ve birçok şeyi
keşfetmek için deneyler yapmak isterler. Meraklarını
gidermelerine olanak veren deneyimler sunmak, resim malzemeleri
almak, değişik müzik aletleriyle tanışmasına fırsat vermek
gerekmektedir. Bu dönemde onların bazı özel yeteneklerini
keşfetmek de mümkündür.“Beni seviyor musunuz?” sorusunu sıkça
sorar ve yanıt bekler. Öfke nöbetleri ve somurtma tepkileri,
hastalık şikayetleri gibi durumlarda bu yaşta sıkça görülür.
6YAŞ:
Bebeksi
özelliklerden neredeyse tamamen kurtulup mantıklı ve realist
olmaya başladığı bir dönemdedir. Bu dönemde çocuk,
anne-babasının birçok duygu ve düşüncesini paylaşabilecek ve
onlarla fikir alışverişinde bulunabilecek olgunluktadır.
Anne-babasıyla arkadaş olabilir ama bir yandan da disipline ve
kontrole ihtiyaç duyar. Sorumluluk alır, evdeki ve okuldaki
kurallara uyabilir. Kendini tanıma ve kanıtlama ihtiyacı hisseder.
Bu nedenle başardığı ve çabaladığı konularda onu desteklemek
ve ödüllendirmek olumlu yönlerini pekiştirmek açısından önem
taşır.
Bu yaş için arkadaşlık çok önemlidir. Sık sık
yaşıtlarıyla birlikte olmak ister. Değişik sosyal ortamlara
ihtiyaç duyar. Çok sayıda arkadaşla ilişki kurduğu, bunun yanı
sıra aile ilişkilerinin zayıfladığı görülür. Bireysel oyun
yerine grup oyunu oynamayı tercih ederler. Oyunda kuralları onlar
koyar.
En önemli özelliği kararsızlıktır. Beş yaşındaki
uyumlu ve dingin görünüm, altı yaşında yerini uyumsuzluğa, iki
buçuk ve dört yaşlarında görülen olumsuzluk belirtilerine
götürür.
Her zaman dürüst oldukları söylenemez. Birinci
olma ihtiyacı vardır. Arkadaşlarıyla zaman geçirdiğinde;
tartışan, emreden, korkutan veya vuran kişi olarak dikkati
çeker.
Küçük kasları oldukça gelişmiş olduğundan, diğer
yaşlara oranla el işlerinde daha beceriklidirler.
Konuşmayı
neler geciktirir?
- Duygusal çatışma, sevgi, şefkat
eksikliği
- Münakaşa. Dilin sürekli münakaşa etmek için
kullanıldığı ortamda büyümek
- Aşırı düşkünlük. Bu
tutumu benimseyen ailelerde çocuğa konuşma fırsatı verilmez
-
İlgisizlik
- TV-Bilgisayarın kontrolsüz kullanımı
-
Duymayı engelleyen sorunlar ya da başka sağlık sorunları…
Bütün
gününü TV karşısında geçirmesi dil gelişimini olumsuz etkiler
ama çocukla sınırlı bir zaman diliminde, dil bilişsel yapısını
destekleyecek çizgi filmler izletilebilir. Filmi izlerken ona
sorular sormak, onunla konuşmak onun sözcük dağarcığını
geliştirebilir.
Beraber kitap okumak neden önemli?
0-6 yaş
grubuna uygun kitaplar seçilmeli ve bu kitapların okunması için
anne-baba çocuklarıyla düzenli olarak zaman geçirmelidir.
Birlikte düzenli kitap okumak; çocuk ve ebeveyn arasındaki
bağların güçlenmesini sağlar, çocuğun dikkat süresini
arttırır, dinlenme becerisi kazandırır, neden-sonuç ilişkisi
kurabilmesini sağlar, hayal gücü ve yaratıcılığını destekler
ve konuşma- dil gelişimini hızlandırır. Bu yaklaşım onun
zihinsel gelişimini desteklerken bir yandan da çocuk için ileriki
yaşlarda çok önemli olacak olan okuma ve araştırma
alışkanlığının ilk basamaklarını oluşturur.