İstanbul
Kemerburgaz

ÇOCUKLARDA CİNSELLİK

Anne ve babaların belki de cevaplamakta en çok zorlandıkları ve sıkıntıya düştükleri soruların başında, çocukların cinsel içerikli soruları gelir. Özellikle 3 yaş civarındaki çocukların bu tür sorularıyla sıkça karşılaşırız. Sorunun cevabı ne olursa olsun, arkadan başka sorular gelir.

Aşırı merak duygusunun yaşandığı bu dönemlerde anne babalar çok çeşitli konularda soru bombardımanına tutulabilirler. Çevresini, dış dünyayı yeni yeni tanımaya çalışan bir çocuğun bu tür soruları elbette doğal karşılanmalıdır. “Ayıptır, daha sen küçüksün” gibi kaçamak cevaplarla çocuğu baştan savmak veya soruyu cevapsız bırakmak onun merakını bir kat daha artırır. Bu merakı gidermek için çocuk, anne babanın yatak odasına ani baskınlar düzenler, onları banyo yaparken gizlice izlemeye çalışır.

 

Çocuğun cinsel içerikli sorularının temelinde cinsel duygular değil onun üremeye yönelik merakı yatar. Bu merak, çocuğun uzaya ve gezegenlere olan merakından çok farklı değildir. Dolayısıyla çocuğun cinsellik anlayışı, erişkin anlayışıyla özdeşleştirilemez. Anne ve babanın soru karşısında duyduğu gerginlik, bu farkı bilmemekten kaynaklanmaktadır. Çocuğa hayatının en önemli konularından biri olan üreme hakkında bilgi vermek için en uygun kişiler anne ve baba olmasına karşı, anne ve baba bunu çoğunlukla uygulayamaz. Yaş ilerledikçe bu konudaki bilgiler dışarıdan başka yollarla öğrenilmeye çalışılır. Böyle bir bilgi edinmeyi sizin kontrol edebilme şansınız yoktur.

 

Çocuğa verilecek cevaplar onun merakını giderici ve doyurucu olmalıdır. Ancak bilgi verme amacıyla çocuğa her şeyi detayı ile anlatmak da gerekmez. Çocuğun neyi anlayıp anlayamayacağını kavramak zor değildir. Her çocuğa yaşına uygun anlayabileceği bir dil kullanarak bilgi verilebilir. Çocuğa cinsel konularda yaşına uygun bilgi vermek, ona trafik kurallarını öğretmek gibidir. Bu bilgilerden onu uzak tutmak, ileride karşılaşacağı olaylara karşı savunmasız bırakacak ve hayat boyu onun izlerini taşımasına neden olacaktır.

 

Vereceğimiz her türlü bilginin doğru ve abartısız olması gerekir. Uydurma, yanlış, saçma ve hayali bilgiler vermek çocuğun zihnini bulandırır ve ileriki hayatı için tehlike oluşturur. Çocuğa her şeyi detaylı biçimde anlatmanın anlamı yoktur. Ona, yaşına göre kaldıramayacağı derinlikte bilgiler vermek cinselliğin erken devreye girmesine neden olabilir.

 

Bazı anne ve babalar çocuklarının soruları karşısında bütün bildiklerini bir çırpıda anlatıp, adeta ağır bir yükün altından kalkmak isterler. Bu tutum çocukta bocalama oluşturacak ve verilen bilgiler özümsenemeyecektir. Cinsel konulardan bahsederken anne ve babalarının yüz ifadeleri, gerginlikler ve huzursuzlukları da çocuklar tarafından dikkatle algılanır. Huzursuz, gergin ve utangaç bir ifadeyle ne söyleneceğini bilemeyen anne ve babalar, çocuklarına bu konunun aslında yasak ve kötü şeyler olduğu mesajını vermiş olurlar.

 

Birbirini inceleyen çocuklar

 

Çocuklar kendi vücutlarını ve karşı cinsin vücudunu keşfetmek isterler. Bu durumda çocuğa bağırmak ve tepki göstermek yerine merak ettiği, öğrenmek istediği şeyleri size sorabileceğini söylemeniz gerekir. Çocuğun bu merakı doğal karşılanmalıdır. Çocuğa arkadaşının bu işten hoşlanmayacağı ve bu işin uygun olmadığı anlatılmalıdır.

 

Çocuğa cinsel bilgiler vermenin en ideal zamanı onun bu konularda soru sormaya başladığı dönemlerdir. Bu tür sorular genellikle 3 yaş civarında sorulmaya başlanır. Genellikle sorular kendi bedeni, anne babanın bedeni ya da bir kardeşin dünyaya gelişi ile ilgilidir. Ona vereceğimiz cevaplar yaşa bağlı değişebilir. Ancak asıl olan gerçek dışı ifadelerden kaçınmaktır. Örneğin, “Bebekler nasıl gelir?” sorusu, çocukların sıkça sorduğu bir sorudur. Buna çok basit şekilde şöyle cevap verilebilir: ”Bebekler annelerinin karnında büyürler. Orada bebeklerin büyümesi için özel bir yuva vardır. Burada büyürler ve bir süre geçtikten sonra dışarı çıkarlar.”

 

Çocukların bir kısmı anne ve babaları hakkında soru sorarlar. Cinsel bilgi verme adına anne babanın çocuklarına cinsel yaşantılarından bahsetmesi, son derece sakıncalıdır. Cinsel yaşantıların çok özel konular olduğu ve başkaları ile paylaşamayacağı ifade edilmelidir.

 

Anne ve babaları sıkıntıya sokan diğer bir düşünce de çocuklarının öğrendikleri bilgileri uygulamaya koyacakları endişesidir. Aslında bu düşünce yetişkinlerin kendi düşüncelerini çocuklara yansıtması anlamına gelir. Çocuk, erişkinler gibi cinsel istek ve ilgi duymadığından bu korku yersizdir. Ayrıca çocuk, biyolojik olarak da hormonlar tarafından uyarılmamaktadır. Çocuğun sorularına yol açan, sadece bilgi edinme isteğidir.

 

İleri görüşlülük adına çocuğa yaşının üstünde detaylı bilgiler veren ve çocuktan hiçbirşeyi gizlememesi gerektiğini düşünen anne ve babalar, evde çıplak dolaşabilmekte ya da yaşı ilerlemesine rağmen çocuğu ile birlikte banyo yapabilmektedirler. Bu tür tutum ve davranışlar çocuğun ruhsal gelişimi için sakıncalıdır. Çocuğun anne babasıyla aynı yatakta yatmasının da benzer sakıncaları vardır. Doğduğu günden itibaren en kısa zamanda çocuğun yatağı ve odası ayrılmalıdır.

 

Soruların cevaplandırılması

 

Birçok anne ve baba çocuklarının sordukları soruları kuşlar, arılar gibi hayvanlar üzerinden cevaplamak isterler. Böylece üreme ile ilgili bilgilerin daha masum hale geleceğini ve cinsellikten arınacağını düşünürler. Oysa çocuğun asıl merak ettiği konu, insanların üremesidir. İşe kuşlar ve arılarla başlamak sadece anne babanın sıkıntısını hafifleten kaçamak bir yoldur, çocuğun merakını gidermez.

 

Her çocuk cinsel konularla ilgili sorular sormaz. Soru sormayan çocuklar ya daha önce sordukları sorular nedeniyle ayıplanmıştır ya da kendilerini rahat hissedecekleri bir ev ortamı yoktur. Bu nedenle oyunlarında ve arkadaşları ile konuşmalarında sorularına cevap ararlar.

 

Cinsellikle ilgili sorulara cevaplar

 

* Çocuğun sorularına onun merakını giderecek açıklıkta, yaşına uygun ve anlayabileceği bir dille cevap verilmelidir.

Mesela : ” Anne ben nerden geldim ? ”

Cevap: ” Her bebek gibi sen de anne karnında büyüdün ve doğdun”

Mesela : “Nasıl doğdum? ”

Cevap: ” Neyi merak ediyorsun? Karnıma nasıl girdiğini mi, karnımdan nasıl çıktığını mı? ”

Soruları sorarken verdiğimiz cevaplarda bir hikaye bütünlüğü olması çok önemli. Birbirine bağlanabilir ve çelişki yaratmayan, yaşına uygun basit cevaplar onun anlamasına destek verecektir. Ayrıca yaşına uygun bir resimli cinsel bilgiler hikaye kitabı anlatmayı kolaştırıp, bizim de ” sırada ne vardı, bunu nasıl anlatayım” stresine girmemize engel olabilir. Kız ya da erkek çocuklar için oyuncak bebekler üzerinden giderek de gösterek anlatım yapılabilir.

Her şeyden öte, siz henüz cevaplamaya hazır değilseniz, çocuğunuzu geçiştirmeyin, büyüyünce öğrenirsin gibi baştan savma bir cevap vermeyin. “Bu konuyu seninle en kısa zamanla konuşacağım” diyerek kısa bir süre isteyin.

 * Soruların altında ezilen bazı anne babalar bir çırpıda bütün bildiklerini açık ve detaylı bir biçimde anlatarak yükten kurtulmak isterler. Oysa çocuğunu bilmek istedikleriyle anne babanın anlattıkları arasında büyük farklılıklar vardır. Bu durum çocuğun zihnini karıştırmaktan başka işe yaramaz. * Diğer taraftan soruların yanıtsız kalması, boşlukların çocuk tarafından doldurulması anlamına gelir ki bu da uygun olmayan davranış biçimlerinin gelişmesine neden olabilir.

 * Okul dönemindeki çocuklara, sordukları soruların cevaplarını bulabilecekleri uygun kitaplar önerebilirsiniz.

 

Anne babası tarafından yeterince bilgilendirilmeyen çocuklar fizyolojik, doğal bir olay olduğunun farkında olmadan suçluluk duygusu yaşayabilirler. Yaşlarının gereği utanmaları nedeniyle fazla soru soramaz ve kendilerindeki değişiklik hakkında arkadaşlarından ya da bazı kitap ve dergilerden bir şeyler öğrenmeye çalışırlar. Bu bocalama döneminde çocuklarını ergenliğe hazırlayan, ona gerekli bilgileri sade bir biçimde veren ailelerin çocuklarında uyumsuzluk görülme oranı çok düşüktür. Anneler kız, babalar da erkek çocuklarına, onların sıkıntı ve gerginliklerini azaltacak gerekli bilgileri vermelidirler.


Mahremiyet

 

Mahremiyet duygusu küçük yaşlarda öğrenilmeye başlanır. Bu öğrenme öncelikle sizin çocuğun mahremiyetine saygı göstermenizle başlar. Tuvalet banyo gibi yerlerde, ya da giyinip soyunurken dikkatli davranmanız ve çocuğun mahremiyetine özen göstermeniz, onun da erişkinlerin özel hayatına saygı göstermesini sağlayacak ve bazı şeylerin sadece özel yerlerde yapılabileceğini öğrenecektir.

 

Yaşa göre çocukta cinsel ilgi ve meraklar

 

18 Ay

 

Erkek ve kız çocuklarını ayırmaksızın ikisi için de bebek deyimini kullanır.

 

2 Yaş

 

Erkek ve kız çocukları aralarındaki ayırımı giyim ve saçlarının şekli ile fark eder.

 

2,5 Yaş

 

Kendi cinsel organını öğrenir, çıplakken ona dokunduğu olur. Annesinin göğüsleri üzerine sorular sorar. Babası gibi erkek ya da annesi gibi kadın olduğunu, yani diğer cinsten farklı olduğunu bilir. Kızlar erkeklerin tuvalet ihtiyacını giderme biçimine ilgi duyarlar. Çocukları cinslerine göre ayırt etmeye başlar. Kendi cinsi sorulduğunda “Ben kız değilim” ya da “Ben oğlan değilim” gibi karşı cinsten olmadığını belirten cevaplar verir.

 

3 Yaş

 

Kendisine sorulduğunda hangi cinsten olduğunu ifade edebilir. Cinsler arasında bedensel ayrılıklara dikkat etmeye başlar. Büyüklerin vücutlarına, bilhassa annenin göğüslerine dokunmak ve bakmak isteyebilirler. Evliliğe karşı ilgileri vardır. Baba, anne ya da bir başkasıyla evlenmek istediğini söyler. Oyun sırasında cins ayrımı yapmaz. Bebeklere karşı ilgisi vardır, bebek isteyebilir. Bebekler hakkında soru sormaya başlar. Nereden geldi? Gibi.

 

4 Yaş

 

Cinsel organlarını başkalarına gösterebilir. Herkesin içinde soyunur. Başkalarının nasıl tuvalet ihtiyacını giderme merak eder ve öğrenmek ister. Bebeğin anne karnından nasıl çıktığı hakkında sorular sormaya başlar. Oyunlarında cins ayrımı yapmaya başlayıp kendi cinsinin oyunlarına yönelir.

 

5 Yaş

 

Cinsler arasındaki bedensel ayrılıklara, eskiye nazaran daha az ilgi duyar, cinsel oyunlar azalır, daha utangaç bir hali vardır. Bebeklerin nereden geldiği sorusu devam eder. Eğer tatmin edici bir cevap alamazsa kendine göre bir cevap bulmaya çalışır.

 

6 Yaş

 

Cinslerin beden yapılarının ayrılığını bilir. Bebeklerin dünyaya geliş şekli kadar, annenin karnında oluşumu ile ilgili sorular da sorar. Bebek isteyebilir. Bebeklere karşı ilgi duyar, onu kucağında taşımak ister.


İşte çocuklara doğru cinsel eğitimi vermeniz için altın kurallar:

•        Cinselliği konuşmaktan korkmayın. Bunu çocuğunuzun diğer alanlarda olduğu gibi bu alandaki gelişimi için doğal bir süreç olarak görün ve çocuğunuza bu şekilde yaklaşın.

•        Çocuğunuzu pornografik öğelerden uzak tutmak için televizyon izlediği saatleri kontrol altında tutun ve internet gibi iletişim araçlarına filtreleme sistemlerini uygulayın.

•        Sorularını sormaya başladığı ilk andan itibaren onunla iyi bir iletişim kurun.

•        Ona karşı dürüst olun. ‘Leylek Hikayesi’ anlatmak yerine olanı sade ve anlayacağı ifadelerle aktarın.

•        Her şeyi hemen anlatmayın ve anlayamayacağı detaylara girmeyin.

•        Çocuğunuzun sizden farklı bir hayat görüşü olması önemlidir. Bu yüzden cinsellikle ilgili konuları ona aktarırken gerçekten sizin neye inandığınızı da belirleyin. Kendi inançlarınızdan yola çıkarken aile değerlerinizi belirleyin. Çünkü aile değerleri farklılıklar gösterebilir. Önemli olan belirlediğiniz bu değerleri ona aktarmayı başarabilmenizdir.

•        Çocuğun soru sormasını bekleyin. Hala soru gelmiyorsa muhtemelen ya sormayı denemiş ancak siz algılayamamışsınızdır ya da sizden farklı bir kaynaktan besleniyordur. Bu durumu iyi gözlemleyin ve uygun ortamı kollayarak bazı konuları o sormadan siz anlatın.

•        Sorularına verdiğiniz cevaplarda onun yaşını temel alın. Merakını giderirken kafasını da karıştırmayın

•        Çocuğunuzun cinselliği akranlarından öğrenmesi yanlış olabilir. Çünkü aldığı bilginin ne kadar doğru olduğunu bilemeyiz. Bu nedenle onunla konuşurken, bazı konuların özel olduğunu ve herkesle konuşulmaması gerektiğini vurgulamanız yararlı olur. Merakını sizinle gidermesini sağlamak için de “Sorun varsa bizimle rahatça paylaşabilirsin” demeniz etkili olur. “Bana biraz izin ver sana en kısa zamanda yanıt vereceğim” diyerek zaman kazanın. Doğru kaynaklardan yararlanarak veya bir uzmana danışarak bilgilerinizi doğrulayın.

•        Çocuklar genellikle öğrendiklerini arkadaşlarına veya kardeşine uygulama eğilimi içine girmezler. Çünkü hormonları bir yetişkin kadar gelişmiş değildir. Bu nedenle anlattıklarınızı oyunlarına malzeme yapacaktır. Ancak tepki verildiğinizi fark ederse oyunlarını arttırabilir. Arada bir süreci takip etmeniz iyi olur.

•        Kesinlikle onu korkutmayın. Cinsellikle ilgili söylediğiniz her yanlış ifade veya korkutucu söz çocuğunuzun geleceğinde ciddi cinsel işlev sorunlar yaşamasına yol açabilir.

•        Kız çocuklarına annelerinin, oğlan çocuklarına babalarının cinsel eğitim vermesi gerektiği algısı yanlıştır. Doğru olan, çocuk kime sormuşsa onun veya ebeveynin birlikte yanıtlamasıdır. Önemli olan bunu doğal bir süreç olarak ve çocuğun daha da ilgisini çekecek bir hale getirmeden geçirmektir.

•        Asla çocuğunuzla yatağınızı paylaşmayın. Mutlaka onun kendine ait bir yatağı olmalıdır. Bazen kısa süreli olarak birlikte uyumak istemesini çok nadir durumlarda geri çevirmeyin ama yatağına geri dönmesi gerektiğini mutlaka ona söyleyin.

•        Odaların özel olduğunu ona anlatın. Sizin odanıza girerken oranın tıpkı kendisininki gibi özel olduğunu ve izin alması gerektiğini vurgulayın. Eğer odanıza izinsiz girmeye devam ediyorsa bu durumun hoşunuza gitmediğini ona söz ve davranışlarınızla hissettirin.

•        3-4 yaşından sonra onunla çıplak banyoya girmeniz doğru bir davranış olmaz. Bu yaşlardan itibaren eğer banyo yapmasına yardım etmeniz gerekiyorsa örtünmeniz uygun olacaktır. Yetişkinin vücut ölçüleri ile kendisininkini karşılaştıran çocuğun kafası karışabilir. Banyonun mahremiyet alanı olduğunu ona hissettirin ve siz de onun mahremiyetine saygı duyun.

•        Çocuğunuza cinsel organını başkasına göstermenin yanlış bir davranış olduğunu söyleyin.

Sevgiler

Psk.Meltem Gedik