Psikososyal Gelişim Dönemleri

                  PSİKOSOSYAL GELİŞİM DÖNEMLERİ

1-TEMEL GÜVENE KARŞI GÜVENSİZLİK (0-1 YAŞ)

 

        Yaşamın ilk yıllarında çocuklar başkasının desteğine muhtaç halde oldukları için çocuktaki güven duygusunun gelişimi bebeğin bakıcısının (genelde anne) güvenirliğine ve niteliğine bağlıdır. Anne ve babadan sevecen, güvenilir davranışlar gören çocuklarda sağlam bir temel güven duygusu oluşur. İlk dönemlerinde yanlış ya da sert bir bakıma maruz kalmış çocuklarda ise güvensizlik duygusu oluşur ve çocuk bu duyguyu daha sonraki ilişkilerine yansıtabilir. Bu dönemde anne her ihtiyaç duyduğunda çocuğun yanında olmalıdır. Acıktığında doyurmak, tuvaletini yaptığında altını değiştirmek, ağladığında hemen yanında olmak, huzursuz olduğunda teskin etmek bu dönemde çocuğa yapılacak en büyük katkıdır.

 

2- ÖZERKLİĞE KARŞI UTANÇ VE KUŞKU (2-3 YAŞ) 

            Çocuğun yürümeye başladığı bu dönemde hareket alanının genişlemesiyle bağımsızlık ya da özerklik duygusu orta çıkar. Çocuk kendi başına hareket etmek ister. Anne ve babanın bu dönemde çocuğa sağlıklı bir şekilde rehberlik etmesi gerekir. Eğer çocuk anne-babanın aşırı koruyuculuğu nedeni ile sürekli engellenirse, bağımsız olma, girişiminin önüne geçilirse, başarısız olma ve küçük düşme duygusuyla karşı karşıya kalırsa kuşku ve utanç duygusuyla hareket etmeye başlar. Çocuk eğer bu evreyi sağlıklı atlatabilirse yaşamının diğer safhalarında karşılaştığı zorluklara yeni keşif olanakları olarak bakabilir.

3-GİRİŞİMCİLİĞE KARŞI SUÇLULUK (4-5 YAŞ)

                 Dört yaşındaki bir çocuk artık biraz planlama yapabilmeye, belirli belirli hedeflere ulaşmak için girişimlerde bulunmaya başlamıştır. Sokağa tek başına çıkmayı, yürürken elinizi tutmamakta ısrar etmeyi, bir oyuncağı parçalarına ayırdıktan sonra yeniden birleştiremediğini görünce parçalarını anne/babasının kafasına atmayı deneyebilir. Evin dolaplarını karıştırabilir. Duvarları çizmek, eşyaları farklı amaçlı kullanmak hep bu girişimcilik döneminin bir sonucudur. Bu dönemde çocuğun sergilediği bu davranışları ebeveynler yaramazlık olarak görebilirler. Çocuğun bu davranışları aşırıya götürmesi ebeveyn tarafından kısıtlayıcı, cezalandırıcı şekilde cevap bulursa bu durum suçluluk duygusuna neden olabilir. Bu evrenin sağlıklı atlatılamaması ileri ki yaşlardaki ilişki ve girişimlerinde suçluluk ve çekingenlik hissetmesine neden olabilir. Çocuğun vicdani gelişimi için elbette suçluluk duygusunu sağlıklı bir miktarda yaşamaya da ihtiyacı vardır fakat bu duygunun fazlalığı çocuğun üretkenliğini olumsuz etkiler.

4-BAŞARIYA KARŞI AŞAĞILIK DUYGUSU (6-12 YAŞ)

 

                  Okula başlamak bu evrenin ortaya çıkmasındaki temel etkendir. Bu dönemde çocuk hayatın herhangi bir alanında başarılı olmak ister. Ya derslerde, ya sanatta, ya resimde ya da müzikte çocuk başarılı olduğunu görmelidir. Ailenin görevi bu dönemde çocuğun başarılı olduğu alanı bulmak ve çocuğa yansıtmaktır. Çocuğun farklı yeteneklerini keşfedilip çocuğa başarılı olduğu gösterilmezse, çocukta bir aşağılık duygusu gelişebilir. Öte yandan, bir miktar alçak gönüllülük için biraz başarısızlık da gereklidir. Başarıya aşırı önem verilmesi çocukta başarısızlığın kabul edilemez olduğuna dair bir inancın yerleşmesine ve işkolikliğe dönüşmesine sebep olabilir. İdeal olan başarı/yeterlilik duygusuyla başarısızlık duygusu arasındaki dengenin sağlanmasıdır.