+90 422 351 1 351

DUYGUSAL ZEKÂ (EMOTIONAL INTELLIGENCE)

           

DUYGUSAL ZEKÂ (EMOTIONAL INTELLIGENCE)

  

  Duygusal zeka, bireylerin öncelikle kendi duygularını anlamalarını ve yönetebilmelerini sağlayan, bunun yanında başkalarının duygularını anlayabilme, empati kurabilme, motivasyon artırma ve özgüven duygusunu geliştirme olanağı tanıyan bir kavramdır. IQ daha çok bireyin zekâ fonksiyonlarını değerlendirmekte, buna karşılık EQ bireyin duygusal sentez, tespit ve fonksiyonlarını ortaya koymaktadır.

            Duygusal zekâ, çocuğa avantajlar sağlar. Duygusal zeka, gerçekten de bir çocuğa yüksek bir IQ’ dan daha fazla avantajlar getirir. Örnek olarak, yüksek bir IQ, oğlunuzu ya da kızınızı iyi bir okula girmesini sağlayabilir ve hatta onların en yüksek bir derece ile mezun olmalarına yardımcı olabilir, fakat çocuklarınızın okulda ve okul sonrası ne kadar mutlu olacağını duygusal zekâ belirler. Onların iş arkadaşlarıyla ne kadar iyi geçinebileceği ve işlerini ne kadar seveceklerini belirleyen IQ değil, duygusal zekâdır. Genetik olarak sabit olan IQ’nun aksine, duygusal zekânın öğrenilme olasılığı fazladır.

            Duygusal zekâ birçok şekilde geliştirilebilir. Örnek olarak dikkatlice dizayn edilmiş oyun ve oyuncaklar buna yardımcı olabilirler.

            Duygular, korkutucu ve aşırı olabilir, dolayısıyla daha küçük yaşlardaki çocuklar için oyunlar ve oyuncaklar seçilirken çok dikkatli olunmalıdır. Özellikle düzensiz oyunlar için daha özenli olunmalıdır. Oyun ve oyuncaklar güvenlik ve dayanıklılık esaslarına göre kontrol edilmesi gerektiği gibi, çocukta yaratabilecek potansiyel korkuya karşı da gözlenmelidir. Hatta günlük hayatta çok popüler olan oyuncak bebekler bile duygusal konularla alakalı olarak çok korkutucu olabilirler.

 

0-12 Yaş Çocuklarında Duygusal Tepkiler

·         Gülme

·         Ağlama

·         Korku

·         Öfke

·         İnatçılık

·         Kıskançlık

·         Saldırganlık gibi duygusal tepkiler gözlemlenir.

Duygular, öğrenme ve olgunlaşmayla birlikte yaşamın her döneminde farklılıklar gösterir. Çocukların da kendilerine göre endişeleri, kızgınlıklarının olduğu oluyor mutlu anlarının dışında. Çocuklarda değişik olaylar karşısında değişik duygular yaşarlar ve bu duygulara göre davranışlarda bulunurlar. Bu davranışlar bazen saldırı, bazen sinirlenip kötü söz söyleme, bazen ağlama ya da utanma gibi birçok çeşitlilik gösterebilir.

‘’Örneğin bir arkadaşı tarafından elinden oyuncağı alınan çocuğun sinirlenmesi doğaldır, ama oyuncağını geri almak için kızgınlıkla arkadaşına vurması doğru değildir. Bu durumda oyuncağını geri almak isteyen çocuğa yaşadığı duyguyu anlamasında ve nasıl davranması gerektiği konusunda yardımcı olunmalıdır.

Çocuklar hangi duyguyu yaşarlarsa yaşasınlar bunların çok doğal olduğunu ancak bu duyguların kaba ve kötü davranışlar şeklinde ifade edilmesinin yanlış olduğunu, yaşadıkları duygular yüzünden yargılanmadıklarını, suçlanmadıklarını ve hala sevildiklerini bilmeleri onları rahatlatacaktır. Duygularının kabul edilmediği ortamda büyüyen çocuk, olaylar karşısında doğal olarak gelişen duyguları ile ilgili suçluluk ve korku duyacaktır. Duyguları yüzünden suçluluk ve korku hisseden çocuk duyguların insanlarla olan ilişkilerini bozacağına inanır. Hâlbuki ilişkileri etkileyen duygular değil bu duyguların ifade ediliş şeklidir.’’

 

ÇOCUKLARIMIZ DUYGULARI TANIRKEN VE DUYGUSAL ZEKASI GELİŞİRKEN :

-Duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için cesaretlendirmeliyiz.

-Duygu, düşünce ve isteklerini ifade etme çabasına duyarlı olmalıyız.

-Çocuklarımıza kendilerini ifade edebilmesi için zaman tanımalıyız.

-Çocuklarımızın sözünü kesmeden söyleyecekleri bitene kadar dinlemeliyiz.

-Çocuklarımızı dinlerken baş hareketleri ile çocuğumuzun anlattıklarını takip ettiğimizi göstermeliyiz.

 -Çocuklarımızı dinlerken kendinizi çocuğunuzun yerine koymalısınız.

Duygu, düşünce ve isteklerini ifade edebilmenin çocuğa kazandıracakları;

-Kendini ifade edebilme becerisi gelişir.

- Konuşma yeteneği gelişir, kelime hazinesi zenginleşir.

-Kendini değerli hisseder.

-Kendine güveni artar.

-Anlaşıldığını hisseder ve rahatlar.

-Özgürce düşünme, karar verebilme ve bu kararların sorumluluğunu yüklenme becerisi gelişir.

-Sorunlarıyla baş etme becerisini geliştirir.

            Duygusal zekâ eğitimi için seçilen oyuncaklar aşağıdaki kriterlere uymalıdırlar. Çocukların şunları öğrenmesine yardımcı olmalıdırlar:

1.Duygularını belirlemesine,
2. Duygularını düzgün bir biçimde ifade etmesine,
3. Diğer insanların kendi duyguları hakkında neler söylemeye çalıştıklarını duymasına ve anlamasına

Bu üç yetenek çocuklarda duygusal zekâ gelişiminin temelini oluşturur.

Duygusal Zekâyı geliştirecek oyunlar: 

1. Yapısal Düzenli Oyun: Yapısal düzenli oyun, önceden organize edilmiş ve sonuçları belirli olan oyundur. Bu tip oyunda, her ne kadar gizli olarak ifade edilse de, belirli performans beklentileri ve kurallar vardır. Tahta ya da düzlem üzerinde oynanan ve kaybeden, kazananın olduğu oyunlar bu tip oyunlardır. 
2. Hikâyeli Oyunlar: Düzenli oyun tipindedirler.  Bu oyunlarda kazanan ya da kaybeden yoktur; ama çocuğa oyunun nasıl oynanması gerektiği ve sonuçlarının nasıl olması gerektiği konusunda öğretici bilgiler verir. Düzenli oyun diğer oyunlarda bulunmayan öğretici fırsatları olması açısından çok değerlidir.
3. Yapısal Düzenli Olamayan Oyunlar: Düzensiz oyunda kurallar olsa da bunlar gayet esnek ve sürekli yeniden tanımlanabilir kurallardır. 
4. Duygusal Zekâ Oyunları: Bu oyunda çocuk her hangi bir yüz seçer ve o rolü oynar. Çocuk duygusal tecrübesine göre yönlendirilir. Eğer yönlendirilmemişse oyunda keşif yapmak ve duygularını istediği gibi herhangi bir konu üzerine ifade etmekte serbesttir. Bu oyunda çocuklar duygularıyla deney yapabilir ve bu duygularını davranışsal olarak ifade edebilirler.

Eğer doğru oyunlar seçilmez ise;
1. Çocuklar bir şey hissediyorken ne hissettiklerini bilmezler.
2. Duygularını diğer kişilerin anlayabileceği şekilde ifade edemeyeceği için iletişim kuramazlar.
3. Kendi duyguları hakkında diğer insanların neler söylemeye çalıştıklarını duyamaz ve anlayamazlar.
            Duygularını bilememek ve bu duygularını etkili bir biçimde ifade edememek diğer insanlarla iletişimde ve o insanlar içinde bir kaos yaratır. Yetişkinler de çocukların öğrendikleri birçok şey gibi kolayca kendi duygusal zekâlarını geliştirebilirler.

                                     Sevgiler.....