Spora ve Sanata Yönelimin Çocuklar Üzerindeki Psikolojik Etkileri

Spora ve Sanata Yönelimin Çocuklar Üzerindeki Psikolojik Etkileri

            Günümüzde birçok çocuk spora ya da sanata özellikle de yaz tatili sürecinde yönelmektedir. Ancak çocuklarımızın okul dışı faaliyetlere katılmasının okul başarısını düşüreceğine inanırız, bu yüzden çocuklarımızın spora ya da sanata olan yönelimini desteklemekten vazgeçeriz. Ancak yapılan birçok araştırma bunun aksini göstermektedir. Fredrick ve Eccles’in 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, okul dışı faaliyetlere katılan çocukların okulla daha fazla ilgilendikleri ve daha yüksek notlara sahip oldukları bulunmuş.  Aynı zamanda uyuşturucu kullanımının, depresyonun ve okulu bırakma oranlarının daha düşük olduğunu gösteren veriler elde edilmiştir..

·         Spora Yönelim

            Bireysel ve takım oyunları mücadeleyi ve müsabakayı içinde barındırır. Sporla ilgilenmesi çocuğun sorumlulukları hakkında bilinçlenmesini ve özdisiplinini sağlamasını gerektirir. Özdisiplinli çocuk, öfkesini ve sevincini sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğrenir. Spor yönelen çocuk sadece disiplinli ve özverili olmaz, aynı zamanda gerçekçi bir özsaygıya da sahiptir, çünkü kendi sınırlarının farkındadır. Güçlü ve zayıf yönlerini keşfetmesi ve geliştirmesi yönündeki geri dönümleri sunacak imkan çocuğa her fırsatta sunulur. Mesela, içe dönük bir çocuğun takım oyununa yönlendirilmesi, kendini grup içinde daha rahat ifade edebilmesi için sağlıklı bir ortam sunacaktır. Özellikle takım oyunları çocuklara ihtiyaç duydukları bir arkadaş çevresi sunarken, işbirliği içinde çalışmayı da öğretmektedir. Peki, nasıl olur da sporla uğraşmak akademik başarıyı artırır? Şüphesiz ki belli bir süre sporla uğraşan çocuk, az dahi olsa özgüvenini destekleyici başarılar elde etmiştir. Kaybetmeyi de kazanmak kadar olası bir durum olduğunu deneyimledikten sonra, derslerde ya da arkadaş çevresinde başarısız olma korkusu onun adım atmasına engel olmayacaktır. Hedefine ulaşmak için çalışmanın şart olduğunu bilecek ve kendisine güvenerek mücadele edecektir. Son olarak, hiçbir spor dalında öfke patlaması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle spor, kişinin öfkesini kontrol etmesi ve kendini doğru bir şekilde ifade etmesi konusunda eğiticidir.

Sanata Yönelim

            Tıpkı spor gibi sanat da çocukların duygularını ifade etmesinde önemli bir rol oynar. Ancak sanat sadece öfkeyi ya da sevinci değil, çocuğun farkında olduğu bütün duyguları yansıtmasına olanak sağlar. Sanatın akademik başarıyla ve özgüvenle pozitif bir ilişkide olmasıyla beraber, çocuğun içsel bir yolculuk yaparak hayal gücünün gelişmesine imkan sağlar. Bu durumda hiç şüphesiz çocuk ruhsal yönününde doyurabilecektir. Müzik, resim ya da dans alanı olsun, hepsi çocuğun kendisini tanımasını sağlayarak sağlıklı bir kişilik kazanımını destekleyecektir.

            Çocukların sağlıklı bir şekilde spora ya da sanata yönelmesi için ihtiyaç duydukları unsurlar şunlardır; yeterli ve destekleyici yetişkinler, yeteneğe uygun etkinlikler ve etkinliklere ulaşılabilirlik. En önemli unsurlardan biri olan yetişkin desteği söz konusu olduğunda, bazen yanlış amaçlara yöneldiğimiz zamanlar olabiliyor. Çocuk ebeveynin tercih ettiği aktiviteye yönlendirilerek, zorlama ile aktiviteye devamlılık sağlanıyor ya da en kötüsü çocuğun performansı hakkında baskılar yapılıyor. Bu hatalara düşmemek için öncelikle çocuğumuzun ihtiyacını keşfetmeliyiz. Mesela, çocuk bireysel aktivitelerde mi yoksa gruba dahil olabileceği aktivitelerde mi daha fazla kazanım sağlayacaktır? Bununla beraber, bizler de çocuğumuzu neden sanata ya da spora yönlendirmek istediğimiz hakkında kararlar vermeliyiz. Profesyonel bir geleceği olmasını mı bekliyoruz yoksa kendisini rahat ifade edebileceği bir ortam mı?  Bu sorulara cevap verdikten sonra çocuğumuzun aktiviteye olan yönelimlerinde doğru bir yaklaşım elde edebiliriz. Ardından yapılması gereken çocuğumuzun yeteneğine ve becerisine uygun aktiviteleri gözlemlemesine ve tercih etmesine imkan sağlamaktır, böylelikle çocuğumuzu sadece bizim istediğimiz alana zorlamamış oluruz. Yeteneklerine uygun olan olanlara yönlendirmek çocuklarımıza hem fiziksel gelişimini destekleyecek hem de ruhsal doyum sağlayabilecek bir imkan sunmaktayız.