Zihinsel Gelişim Dönemleri

BİLİŞSEL (ZİHİNSEL) GELİŞİM DÖNEMLERİ

Bilişsel (Zihinsel) gelişim; bireyin çevresinde olup bitenleri anlayıp öğrenmesini sağlayan zihinsel faaliyetlerdeki gelişimi, aynı zamanda daha karmaşık ve etkin düşünme yollarının geliştirilmesini ifade eder. Piaget’e göre çocuk basitten karmaşığa doğru bir sıra içinde bilişsel gelişimini sürdürüyor. Zihinsel gelişim aşamaları 4 dönemden oluşmaktadır;


1- Duyusal (Sensori - Motor) Dönem (0-2 Yaş)

2- İşlem Öncesi Dönem (2-7 Yaş)

3- Somut İşlemler Dönemi (7-11 Yaş)

4- Soyut İşlemler Dönemi (11-18 Yaş)


Bu gelişim sürecinde verilen yaşlar ortalamadır, bireysel farklılıklar olabilir fakat dönemlerin sırası değişmez. Dönemler arasında hiyerarşi vardır her dönem kendinden önceki dönemin özelliklerine sahiptir her dönemin kendine özgü gelişim özellikleri vardır.

DUYUSAL (SENSORİ-MOTOR) DÖNEM (0-2 yaş)


Yaşamın ilk 2 yılı Duyusal (Sensori) Motor Evre olarak adlandırılır. Bebek dünyayı; duyarak, hissederek, yaparak yani duyu ve motor (eylemsel) davranışlara göre öğrenmektedir.


Bebekler doğuştan “Refleksler” ile gelirler. İlk refleksler “Emme” ve “Yakalama”dır. Bu dönemde “Emme” refleksi geliştirilir ve “Yeme, ısırma, yememe, tükürme” gibi şemalar edinir. Sonrasında çocuklar eylemleri ve bu eylemlerinin sonuçları arasındaki ilişkiyi keşfetmeye başlarlar. Örneğin; bir nesneyi yakalamak için ne kadar uzanmak zorunda olduklarını ve tabaklarını masanın kenarına ittiklerinde ne olduğunu keşfederler. Bu yolla bebekler dış dünyadan ayrı bir varlık oldukları anlayışını
geliştirmeye başlarlar. Kendilerini eylemlerin etkeni olarak görürler ve istemli olarak hareket etmeye başlarlar.


Bu evredeki önemli bir keşif nesne kalıcılığı kavramıdır. Nesne kalıcılığı; bir nesnenin duyularla algılanmadığı zaman bile var olmaya devam ettiğine ilişkin farkındalıktır. Örneğin; 8 aylık bir bebeğin uzanmaya çalıştığı bir oyuncağın üzerine bir örtü örtülürse hemen uzanmayı bırakır ve oyuncağa yönelik ilgisinin kaybolduğu görülür. Çocuk ne şaşkın ne de üzgün görünür, oyuncağı aramak için herhangi bir girişimde bulunmaz ve oyuncak artık yokmuş gibi davranır. 10 aylık bir bebek ise bir örtünün altına veya bir bölmenin arkasına saklanan bir nesneyi araştırmaya faal olarak devam edecektir. Bebek nesne kalıcılığı kavramını kazanmıştır. Göz önünde olmasa bile nesnenin var olduğunun farkındadır. Ancak bu evrede bile araştırma sınırlıdır. Belli bir yere saklanan bir oyuncağın geri geldiğini tekrar tekrar gören çocuk, yetişkinin oyuncağı yeni bir yere gizlediğini izlese de onu bir önceki yerde aramaya devam edecektir. Daha önceki denemelerde ne olduğuna bakmaksızın, çocuk 1 yaşına gelene kadar tutarlı bir biçimde nesneyi en son görüldüğü yerde aramaz.


Ses Bulaşması: Bir bebek ağlarsa, diğer bebekler de hoş olmayan tedirginlik verici bir durumun olduğunu hissederek ağlamaya başlarlar. Bu durum ses bulaşması kavramıyla açıklanabilir.


Taklit: Bir davranışı model alarak yaparlar. Mesela 6 aylık bir bebeğe, yüzünüzü ekşiterek “Çirkin Ol” deyimi ile bu davranışı eşleştirirsiniz . Çocuk siz “Çirkin Ol” dediğinizde artık yüzünü sizin yaptığınızı taklit ederek yapacaktır.


Ertelenmiş Taklit: Çocuklar gördükleri kişilerin yüz ifadelerini taklit edebilirler. Ancak bu taklit önce sadece model göz önündeyken yapılırken daha sonra model ortamda değilken de yapılabilir. Bu hafızanın kullanılmaya başladığının göstergesidir. Ertelenmiş taklit çocuğun daha önce gördüğü şeyi taklit etmesidir.


İŞLEM ÖNCESİ DÖNEM (2-7 YAŞ)


1,5 – 2 yaş arası çocuklar sembolik düşünmeye başlar. Mevcut olmayan bir nesne veya kişiyi temsil eden sözcük, sembol veya varlığı zihinsel olarak ifade etme yeteneği geliştirirler. Kelimeler nesneleri veya bir grup nesneyi temsil etmektedir ve bir nesne diğerini tasvir edebilir. Örneğin; 3 yaşındaki bir çocuk bir sopayı at gibi kullanabilir ve odanın içinde ona binebilir, bir tahta parçası bir arabaya dönüşebilir ve bir oyuncak bebek anne ve diğeri bir bebek olabilir. Ancak 3- 4 yaşındaki çocukların, sembolik terimlerle düşünebilmelerine rağmen, kelimeleri ve hayalleri mantıksal bir biçimde organize olmamıştır.


Çocuk bilişsel gelişimin işlem öncesi evre boyunca belli kuralları ve işlemleri henüz kavrayamaz. Bir işlem; bilgiyi mantıksal bir biçimde ayırmak, birleştirmek ve başka bir şekle dönüştürmek için uygulanan zihinsel bir programdır. Örneğin; bir yetişkin su uzun ve dar bir bardaktan kısa, geniş bardağa boşaltıldığında su miktarının
değişmediğini bilir. Tam tersine suyun kısa bardaktan uzun bardağa aktarılmasını hayal edebilir. Yani çocuk işlem öncesi evrede korunum kavramını, yani bir maddenin miktarının şekli değiştiğinde de aynı kaldığı anlayışını henüz kazanmamıştır. Sayı korunumu; iki sıra dama taşı karşılıklı eşleştirilirlerse küçük çocuklar doğru olarak taşların aynı sayıda olduğunu söyleyeceklerdir. Eğer bir sıradaki taşlar bir küme oluşturacak şekilde birbirine yaklaştırılırlarsa hiç taş eksiltilmemesine rağmen 5 yaşındaki bir çocuk düz sırada daha fazla taş olduğunu söyler. Tersine 7 yaşındaki bir çocuk eğer önceden nesnelerin sayısı eşitse eşit kalmaları gerektiğini varsaymaktadır. Bu yaşta sayısal eşitlik görsel izlenimlerden daha önemli hale gelir.


İşlem öncesi çocukların önemli bir başka özelliği de ben merkezciliktir (egosantrik düşünme). Bu dönemdeki çocuklar kendileri dışındaki bakış açılarının farkında değildirler, herkesin çevreyi kendilerinin algıladığı yolla algıladığına inanırlar. Örneğin; Kendisi bir yiyeceği seviyorsa başkaları da seviyordur. Nefret ettiği bir şeyden başkası da nefret ediyordur. Telefondaki babasına, elindeki oyuncak için ‘Bak kırıldı’ der çünkü onun gördüğünü babası da görüyordur. Küçük çocuklar kendilerininkinden başka bakış açılarını anlayamazlar, şemalarını çevrelerindeki değişiklikleri hesaba katarak yenileyemezler. Bu durum, işlemleri tersine döndürememelerinin veya miktarı koruyamamalarının nedenidir.

 

SOMUT İŞLEMLER DÖNEMİ (7-11 Yaş)


7-12 yaş arasındaki çocuklar çeşitli korunum kavramları konusunda uzmanlaşır ve başka mantıksal işlemler yapmaya başlarlar. Sayıları kullanmayı ve kümelemeyi öğrenirler. Nesneleri boy veya ağırlık gibi, bir boyuta bağlı olarak yerleştirebilirler. Aynı zamanda bir dizi faaliyetin zihinsel bir tasvirini oluşturabilirler. 5 yaşındaki çocuklar bir arkadaşının evine giden yolu bulabilir, ancak sizi oraya yönlendiremezler veya kağıt ve kalemle rotasını çizemezler. Aksine 8 yaşındaki çocuklar rotanın tam bir planını kolaylıkla çizebilirler.


Çocuklar bu evrede soyut terimleri kullanmalarına rağmen bunu sadece doğrudan duyusal erişimlerinin olduğu somut nesneler hakkında yaparlar.
Ayrıca somut işlemler dönemindeki çocuklar benmerkezcilikten uzaklaşırlar. Ben merkezliliğin yerini sosyal davranış almaya başlar.



SOYUT (FORMEL) İŞLEMLER DÖNEMİ (11-18 Yaş)


Bu yaşlardaki çocuklar ilköğretim ikinci kademe ve lise çağlarında bulunmaktadırlar. Bu yaşlar gelişim psikolojisinde erinlik ve ergenlik dönemlerini karşılamaktadır. Bu dönemdeki düşüncenin bir özelliği de ben merkezli olmasıdır. Ergenlik çağı ben
merkezliliğindeki bir ergen, dünyayı değiştirebileceğini zanneder ve kendi düşüncesinin en doğru düşünce olduğunu iddia eder. Yukarıda bahsedildiği gibi ben merkezlilik işlem öncesi dönemin temel özelliğidir. Ancak aralarında temel bir fark vardır; ergenler farklı bakış açılarının olabileceğini anlayacak bilişsel olgunluk düzeyine ulaşmışken işlem öncesi dönemdeki çocuklar bunu başaramazlar. Çünkü yeterli olgunlaşma düzeyine erişmemişlerdir.


Çocuklar yaklaşık 11-12 yaşlarında yetişkin düşünme tarzına ulaşırlar. Soyut işlemler döneminde çocuklar bütünüyle sembolik terimlerle mantık yürütebilirler. Nesne ve olaylar göz önünde olmadığı halde soyut düşünebilirler. Hipotezler vasıtasıyla fikir yürütebilirler. (Eğer X ……… ise o zaman Y ……… olur gibi). Soyut işlemler dönemindeki bir kişi tümevarım ve tümdengelim yöntemleriyle düşünce yürütebilir. Problemleri çözmek için somutlaştırmaya gerek yoktur. Ancak, ilk kez karşılaşılan durumlarda bireyler yetişkin de olsalar somut olarak düşünme ihtiyacı içerisindedirler. Yeni kavramlara ilişkin soyutlamalar yapabilmek için muhakkak önce somutlaştırma gereksinimi bulunmaktadır. 12 yaşından büyük olanlar da yeni kavramları oluştururken somutlaştırma ihtiyacı duyarlar.

 

                                                                                                                                                                   Psk. Cansu CHOUSEIN

Edirne Neşe Erberk Kreş ve Gündüz Bakımevi Psikoloğu