10 Adımda Enfeksiyonlardan Korunun

 

10 ADIMDA ENFEKSİYONLARDAN KORUNUN

Ebeveynler çocuklarının başarılı bir eğitim almasını istiyor. Ancak bunun yolu öncelikle çocukların sağlıklı olmasından geçiyor. Özellikle okul döneminde üst solunum yolu enfeksiyonları çocukların sağlığında en büyük tehdidi oluşturuyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kuşku, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmanın 10 yolunu anlattı.

 

En çok öksürükten bulaşıyor

Halk arasında nezle veya soğuk algınlığı olarak bilinen rinit, çocukluk çağında en sık geçirilen enfeksiyon olarak biliniyor. Okul döneminde çocukların yılda ortalama 3-5 kez bu hastalığı geçirmesinin normal kabul edildiğini söyleyen Dr. Mehmet Kuşku, bulaşma yollarını şöyle açıklıyor: “Bu hastalığa neden olan virüsler, genellikle hapşuruk ve öksürükle ortama yayılarak kişiden kişiye geçiyor. Ortama yayılan solunum damlacıkları eller ve eşyalar üzerine konuyor, bunlar da daha sonra göz ve buruna iletilerek vücuda giriyor. Virüs vücuda girdikten 12-36 saat sonra belirti vermeye başlıyor.” Rinitin en çok burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, boğazda yanma, kuru öksürük, baş ve boğaz ağrısı, halsizlik ve hafif ateş ile belirti gösteriyor. Bu belirtilere gözlerde yanma, yaşarma ve kızarıklık da eşlik edebiliyor.

 

Kapalı alanları sıklıkla havalandırmak gerekiyor

Üst yolunum enfeksiyonları, soğuk havadan değil; kişilerin zamanının büyük kısmını toplu yaşanan kapalı ortamlarda geçirilmesinden kaynaklanıyor. Hastalık solunum damlacıkları ile bulaştığı için kalabalık ortamlardan uzak durulması, kapalı alanların sürekli havalandırılması, ellerin sık sık yıkanması, kullanılan kağıt mendillerin yine sık sık değiştirilmesi gerekiyor. Özel bir tedavisi olmayan rinit hastalığı için belirtilere yönelik ilaçlar veriliyor. Bu hastalığı en kısa sürede atlatmak bol sıvı almak, yeterli hijyeni sağlamak ve istirahat etmekten geçiyor.

 

Bol sıvı almak ve istirahat etmek öneriliyor

Grip hastalığı rinitle benzer bir tablo oluştursa da, titreme ile yükselen ateş, baş ve kas ağrıları gibi farklı belirtiler bu hastalığın daha ağır geçmesine neden oluyor. Yüksek ateş 3 ila 8 gün arasında sürebiliyor. Bunların yanı sıra göğüste ağrı, bulantı, kusma, karın ağrısının da eşlik ettiği hastalık için yine belirtilere yönelik tedavi uygulanıyor. Böylelikle yakınmalar ve süreleri azalabiliyor. Rinitte olduğu gibi grip hastalığının tedavisinde de bol sıvı almak, yeterli hijyeni sağlamak ve istirahat etmek en önemli faktörleri oluşturuyor.

Mutlaka grip aşısı yaptırın!

Koruyuculuğu yüzde 40 ila 90 arasında değişen grip aşısı, hastalığın başka komplikasyonlara da yol açmasını önlüyor. Grip aşısının her yıl grip mevsimi başlamadan önce, Ekim-Kasım aylarında uygulanmasını öneren Dr. Mehmet Kuşku, ilk kez yapılacak ise 1 ay ara ile 2 doz, daha sonraki yıllarda ise yılda 1 kez yaptırmak gerektiğini söylüyor. 6 aylık ile 3 yaş arasında olan bebeklere yarım doz aşı yeterli oluyor. Ancak aşılar tavuk yumurtasından hazırlandığı için yumurta alerjisi olan çocuklara grip aşısı önerilmiyor. Dr. Mehmet Kuşku, grip aşısı yapılması gereken yüksek risk grubu içerisindeki çocukları şöyle tanımlıyor:

 

10 adımda enfeksiyonlardan korunun

Dr. Mehmet Kuşku, 10 adımda çocukları enfeksiyonlardan korumanın yollarını şu sözlerle anlattı:

  1. Enfeksiyonlardan korunmada alınan en basit önlem düzenli olarak grip aşısı yaptırmaktır. Bunun yanı sıra aşı takvimine henüz yapılmamışsa suçiçeği ve hepatit A aşıları da eklenmelidir.
  2. Virüslere karşı savaşta en önemli tedbir bulaşmayı önlemektir. Kapı kolu, silgi, kalem, çanta, toplu taşıma araçlarındaki tutunma yerleri ve merdiven kolları gibi virüs taşıyan kişilerin temas ettiği eşya ve alanlar içerisinde olan her çocuk ellerini sık sık yıkamalıdır.
  3. Vücut direncini koruyan beslenmeye önem vermek gerekir. Hem evde hem de okulda vitamin ve mineral içeriği iyi gıdalar seçilerek dengeli beslenme sağlanmalıdır.
  4. Vücut mikroorganizmaları atmak için terleme, balgam, ishal, kusma ve burun akıntısı gibi suyu kullanır. Bu nedenle vücuttan çıkan sıvı kaybının yerine konması gerekir. Hastalık sırasında su, meyve suyu, bitki çayları ve ayran gibi içecekler bol miktarda tüketilmelidir.
  5. Enfeksiyon sırasında vücut mikroorganizmalar ile bir savaş halinde olduğu için yorulur ve bitkin düşer. Enfeksiyonun başka kişilere bulaşmasını engellemek ve vücut direncinin artmasını sağlamak için bol bol istirahat edilmelidir.
  6. Öğrencilerin bedensel ve ruhsal gelişimine önemli katkısı olan spor, haftada 2-3 gün hafif ve düzenli şekilde yapılmalıdır.
  7. Hastalık sırasında vücut direncini artıran kısa süreli korumada doğal prebiyotik kaynağı yoğurt ve ekinezya, uzun süreli korumada ise beta glukan ve hazır prebiyotikler kullanılmalıdır.
  8. Birçok parazit ve bakteriyi barındıran toprak ile temastan uzak durulmalı, temas halinde eller iyice yıkanmalıdır.
  9. Okul döneminde sık görülen parazit enfeksiyonlarından korunmada el yıkamanın yanı sıra, tırnaklar kısa kesilmeli, açıkta satılan gıdalar yenmemeli ve gıdalar çok iyi korunmalıdır.
  10. Kanser oluşumunda önemli rol oynayan ve enfeksiyonlara zemin hazırlayan sigaradan uzak durulmalıdır.