İstanbul
Halkalı

Depremin Çocuklar Üzerindeki Travmatik Etkileri

Depremin Çocuklar Üzerindeki Travmatik Etkileri: Çocukların Depremle İlgili Bilmesi Gerekenler

Deprem bir doğa olayı olmasına rağmen ve belli başlı bölgeleri etkileyen bir etki alanı olsa da tüm toplumda travmatik etki yaratır. O bölgede yaşamayan insanların bir kısmı zaman zaman depremi yaşayan insanlardan daha çok etkilenebilirler. Deprem gibi insanın üzerinde kontrolünün olmadığı travmatik olaylar, insanda yüksek kaygı, korku ve öfke gibi duyguların çok yoğun yaşanmasına sebep olur. Yetişkinler dahi bu duygularla başa çıkamazken –anlamlandıramadığı birçok duygu patlaması yaşarken – çocuklar bu duygularla başa çıkmakta yetişkinlere oranla daha fazla zorlanmaktadırlar. Özellikle 3-6 yaş arasındaki çocuklarda henüz soyut düşünme gibi yüksek bilişsel beceriler gelişmediği için çocuklar depremin bir doğa olayı olduğunu anlayamayabilirler. Çocuklar depremi tam olarak yaşamasa da medya veya yakınları aracılığı ile yaşamış gibi etkilenebilirler.  Çocuklarda deprem ile ilgili bir kaygının oluştuğunun en büyük belirtileri şunlardır:

-Çocukların var olan kazanılmış becerilerinde (konuşma, tuvalet alışkanlığı vs.) gerileme,

-Uyku ve yeme düzenlerinde bozulma

-Günlük sevdiği aktivitelerde dahi ilgi azalması

-Çabuk sinirlenme, aşırı kızgınlık gibi öfke patlamaları

-Anne ve babadan ayrılmada aşırı kaygı

-Sebebi net olmayan aşırı korku, kaygı ve endişeli ruh hali

- Daha önceden var olmayan dikkat ve odaklanma sorunları

-Gerçekten fiziksel bir sebebi bağlı olmayan bulantı, kusma ya da hastalık semptomları

Bu saydığımız maddeler depremden sonra çocuğumuzda var ise onu en azından bir ay kadar takip etmemiz gerekiyor demektir. Böyle travmatik olaylar sonrası bir müddet bu tepkilerin ortaya çıkması biz yetişkinler ve çocuklar için normal sayılabilir. Burada takip edeceğimiz nokta,  bu maddelerin yoğunluğu ve zamanla azalıp azalmadığı. Eğer bu maddeler depremin üzerinden bir ay geçmesine rağmen azalmıyorsa o zaman bir uzmandan destek almanızın vakti gelmiş demektir.  Bu takibin yanı sıra bizler bu dönemde çocuklarımıza nasıl destek olabiliriz;

-Depremi anlayacakları bir dille onlara anlatmalıyız. Yağmur, kar, rüzgar gibi bir doğa olayı olduğunu açıklamalıyız. Daha da somutlaştırmak için belirli objeler kullanarak bir oyun içinde anlatabilirsiniz. Örneğin; sehpanın üzerine minik oyuncaklar koyarak sehpayı hafifçe yer değiştirdiğimizde üzerindekilerin nasıl sallandığını görebilirler.

 

 

 

-Evde tatbikat gibi, bizim okulumuzdaki turuncu nokta oyunumuzdaki gibi deprem sırasında neler yapacaklarını oyun şeklinde canlandırabilirsiniz. Ne yapmaları gerektiğini bilmek onların kaygılarını azaltacaktır.

-Evinizdeki rutinleri korumaya devam edin.

-Duyguları ve kaygıları ile ilgili konuşmaya çalışın, bu anlamda rol model olmak; onlar için de duygularını anlatmaya başlamak için iyi bir örnek olacaktır.

-Şuanda güvende olduklarını hissetmeleri için daha fazla sarılıp şefkat göstermeye özen gösterin.

-Deprem konusu açıldığında konuyu kapama gibi çabalara girmek yerine açıklayıcı olmaya çalışın.

-Aile olarak bir arada daha çok zaman geçirin.

- Var olan sınırları gevşetmeyin, destekleyici ve rahatlatıcı olmak ile sınırları kaldırmanın ayrı şeyler olduğunu unutmayın.

 

Son olarak altını çizmek istediğim bir nokta da çocuklar ebeveynlerin davranışlarını çok iyi izler ve taklit ederler. Bu sebeple öncelikle kendi kaygı ve korkularınızın farkında olun. Kendinizi tartarak çocuğunuza ne gibi mesajlar veriyorsunuz bunu mutlaka değerlendirin. Bir ebeveyn ne kadar rahat ise emin olun çocuğu da o kadar rahat ve huzurlu olacaktır.

Tekrarlarının acısız yaşanması dileğiyle.  Hepimize geçmiş olsun.

Uzman Klinik Psikolog Deniz Akgül