DUYGULARI TANIMA VE DUYGUSAL ZEKA

     Herkese oyun tadında bir günden merhaba. Bu ayki web sitemizin konusunu ‘Duyguları tanıma ve duygusal zeka gelişimi’ olarak belirledik.

      İlk olarak duygu nedir diye bakacak olursak; kelim anlamı olarak belirli nesne, olay ya da bireylerin, insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenimi, duyularla algılama sonucu oluşan hissi ifade etmektedir. John Mayer, Peter Solovey ve David Caruso’ya göre ise; duygular zihni faaliyetlerin üç veya dört ana bölümünden bir tanesi olarak kabul edilirler.(motivasyon, biliş, idrak, duygu)

    Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucu insan zekasının sadece tek bir bölümden meydana gelmediği, zekanın farklı boyutlarının olduğu anlaşılmış ve Howard Gardner çoklu zeka kuramı olarak bilinen beynin iki yarım küresinin, farklı alanlara dair, farklı işlemlere yönelik gelişimiyle beraber, aralarındaki bağlantıların muhteşem bir işbirliği gerçekleştirdiklerine, bu sayede ortaya çıkan öğrenmenin daha gerçekçi ve kalıcı olduğuna, dolayısıyla insan zekasının IQ’ dan daha fazla bir şeyle ifade edilmesi gerektiğine işaret etmiştir. (Maboçoğlu,F.,Yüksek lisans Tezi,Ankara,2006)

     Çoklu zeka kavramı ile birlikte son yıllarda üzerinde araştırmaların fazlalaştığı ‘duygusal zeka’ kavramı hayatımıza girmiş ve insanların duygusal anlamda da zeki veya aptal olabileceği ortaya çıkmıştır.

Peki duygusal zeka (EQ) nedir?

 Peter Salovey ve John Mayer, 1990 yıllarında yayınladıkları araştırmalarında, duygusal zekayı şu şekilde tanımlamışlardır: “Kişinin, kendisininve diğerlerinin hislerini ve duygularını izleme, bunlar arasında ayırım yapma vebu bilgiyi düşünce ve eylemlerinde kullanma becerisini içeren sosyal zekanın biralt kümesidir”( Maboçoğlu,F., Yüksek lisans Tezi,Ankara,2006) Duygusal zeka, bilişsel zekamız olan IQ yu nasıl kullanmamız gerektiğini, insanlarla ilişkilerimizi, sosyal alanda uyum içerisinde olmamızı sağlamaktadır.Çocuklarımızın duygusal zeka gelişimi açısından ise yapılması gerekenler kafamızı kurcalamakta değişen zaman ve gelişen teknolojinin bu gelişim açısından yararlı mı zararlı mı olduğu bilinmemektedir. TV izleme açısından bakacak olursak televizyon başında fazla kalma ve bazı ebeveynlerin televizyonu daha ucuza gelen bir bakıcı olarak görme eğilimi, çocukların televizyon karşısında geçirdikleri saatlerin artması duygusal zeka gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan bir araştırmaya göre televizyon karşısında 3 saatten fazla zaman geçiren çocukların insan figürlerini çizimi televizyon karşısında günde 1-3 saat arası zaman geçiren çocuklara göre daha sığ kalmakta ve eksik figür sayısı artmaktadır. Bilgisayar oyunları, tablet kullanımı, cep telefonu kullanımı açısından ise tıpkı televizyon izleme süresinde olduğu gibi bu cihazların kulanımı belirli saatlerle sınırlandırılmalı ve oynanan oyunların, maruz kalınan görsellerin önceden mutlaka bir ebeveyn tarafından gözden geçirilmesi gerekmektedir.

    Duygusal zeka gelişimi açısından ebeveynlerin yapması gerekenler ise; çocuklarına ellerinden geldiği kadarıyla duygularını tanıtmak, hissettiği duyguları ifade etmesine olanak sağlamaktır. Yaklaşık 2 yaşından itibaren duyguları öğrenmeye başlayan ve her yaş ile birlikte gelişen duygusal zeka anne baba olan ebeveynlerin desteğiyle gelişmekte ve çocuğun ileriki yaşamında sosyal açıdan uyumlu, insan ilişkilerinde başarılı bir birey olmasını sağlamaktadır. Bu aşamada ebeveynler;

·         Çocuklarınızın kendi duygularını fark etmesi için duygular hakkında onunla konuşun, zorlayıcı durumlarda duygularınızı onlara yansıtın. Duyguları tanıma empati geliştirmenin temel adımıdır.

·         Onlarla konuşurken siz de duygularınızdan ve davranışınızla duygularınızın ilişkisinden bahsedin.

·         Etkili dinleme becerilerinde öncelikle siz örnek olun. Konuşurken onun boy hizasına gelin, onunla göz teması kurun, beden  diline de dikkat edin, sözünü kesmeyin.

·         Çizgi filmlerde, hikaye kitaplarında yer alan yüz ifadeleri hakkında konuşun.

·         Arkadaşlık ilişkilerinde yaşadığı problemi paylaşırsa onun yerine çözüm üretmek yerine önce onu dinleyin, çözüm yollarının neler olabileceğini önce ona sorun, bulduğunuz çözüm yollarının sonuçlarını beraber tartışın.

·         Sınırlar olumlu disiplinin anahtarıdır. Sağlıklı sınır çocuğun neleri yapabileceğini neleri yapamayacağını bilmesini sağlar. Sınırların nereye kadar olduğunu bilen çocuk kendini kontrollü ve güvende hisseder. Ayrıca sınırlar çocuklara istedikleri her şeyin hemen olamayabileceğini, engellenmişlik duygusuyla baş etmeyi, başkalarının haklarını ve çevrenin koşullarını da hesaba katabilmeyi öğretir.

·         Düşük not almanın, arkadaşlarla kavga etmenin, bazen dışlanmanın, reddedilmenin öğrenmek anlamına geldiğini anlatın. Bu durumları, olumsuz duygularla baş edebilmeyi ve çözümler üretebilmeyi öğrenmek için bir fırsata dönüştürün.

·         Şefkat duygusunu aşılamak ve empati kurma becerisini desteklemek için birlikte bir bitki yetiştirin yada hayvan sahiplenin, hayvanat bahçelerini ziyaret edin.

·         Farklı kültürleri tanıtarak farklılıklara önyargılı yaklaşmadan, saygıyla karşılamayı öğretin.(Özden S.,http://www.ntvmsnbc.com/id/25405688/)

 

Psikolog

ÖZGE AYDIN