OKUL OLGUNLUĞU

Okul Olgunluğu çocuğun kronolojik yaşından çok akademik ve duygusal olgunluğunun yeterli olup olmamasına bağlıdır. Akademik olgunluk ile kast edilen çocuğun ince motor (yazı yazmak için gerekli olan el becerileri), kısa ve uzun süreli hafıza, işitsel ve görsel dikkat, aritmetik muhakeme, sıralama, dil, öğrenme ve çalışma hızı becerilerinin okulda karşılaşacağı akademik yükü kaldırabilmesi için yeterli olup olmadığıdır. Duygusal olgunluk ise sosyal muhakeme, kurallara uygun davranışlar sergileyebilme, sosyal problemleri çözme, arkadaşlık başlatabilme ve sürdürebilme, politik olma, nesil ve cinsiyet farkını kavrayabilmiş olma, hayal kırıklığı ile başa çıkabilme, öfke kontrolü gibi faktörleri içinde barındıran bir beceriler topluluğudur.

Her çocuğun gelişim düzeyi aynı değildir.  Çocukların okul olgunluk düzeyi; okul olgunluğu testleri ile ölçülüyor. Ayrıca her çocuğun ilköğretime başlamadan önce işitme testi yaptırması ve göz doktoruna muayene olması gerekiyor.

Havinghurst’e göre “ Herhangi bir şeyin öğretileceği optimum bir zaman vardır. O zamana kadar öğretme için boşa giden çabalar olumlu sonuç vermeye başlar.” Havinghurst bu açıklamasına öğrenilebilen an demektedir. Bu düşünce okul olgunluğu kavramı ile yakından ilgilidir çünkü çocuğunuz öğrenmeye hazır değilse yani okul olgunluğu göstermiyorsa; ebeveynden ayrılmakta, sınıfa girmekte, sınıfta söylenenleri yerine getirmekte, arkadaş ve öğretmenlere alışmakta zorluk çeken bir profil göstermeye başlayacaktır. Bunlarla birlikte öğrenmesi beklenen beceri ve bilgileri almakta sıkıntılar gözlemlenecektir.

 

Çocuğunuzun okula başlamadan önce kazanması gereken yetenekler:

Öz bakım becerilerini yerine getirebilme,

Ebeveynden bağımsız davranabilme,

Bir ders saati (40-45 dk.) kadar sınıfta oturabilme,

Kalemi kontrol edebilme,

Bazı harfleri-sayıları-şekilleri kopyalayabilme,

Makas kullanabilme,

Renkleri-şekilleri-sayıları tanıyabilme,

Basit bir ev ya da adam resmi çizebilme,

Merdivenlerden yardımsız inip çıkabilme,

Arkadaşlarıyla yardımlaşarak paylaşabilme,

Grup kurallarını benimseyip, kurallara uyabilme,

Duygularını ifade edebilme,

Verilen yönergeleri grupla birlikte alıp uygulayabilme,

Okulla ilgili sorumluluklarını yerine getirebilme,

Kendisi ve arkadaşları için tehlikeli olabilecek davranışlardan kaçınabilme.

Çocuğun okula hazır olup olmaması hususunda dikkat etmemiz gereken unsurlar:

Sosyal ve duygusal gelişim (örneğin, sıra bekleme, grup içinde çalışma, empati, duygularını ifade etme ve başkalarının duygularını anlama gibi)

Öğrenmeye olan yaklaşım (istekli ve meraklı olma)

Dil gelişimi (dinleme ve konuşma, kelime bilgisi, yazma ve çizme becerileri)

Zihinsel gelişim ve genel kültür bilgisi (renk, sayı, şekil gibi kavramlar)

 

Duygusal olgunluk

 

Kendine güven:Çocuğunuz rahatsız olduğunda veya yardıma ihtiyaç duyduğunda bunu rahatlıkla ifade edebilir mi? Kalabalık bir sınıf ortamında öğretmenin her çocuğa birebir ilgi gösterebilmesi mümkün olmayacağından çocuğunuzun tuvalet ihtiyacı olduğunda, iyi hissetmediğinde, arkadaşları tarafından rahatsız edildiğinde bunu öğretmenine çekinmeden ifade edebilmelidir.

Ebeveynlerinden ayrılma:Çocuğunuz okula gitmek için sizden ayrılmakta zorlanıyor mu? Okulun başladığı ilk birkaç hafta ağlama, ayrılmak istememe oldukça normaldir ancak öğretmenin sizden ayrıldığı için tüm gün ağlayan bir çocuğu avutmaya vakti ve sabrı olmayacaktır.

Kendine ait eşyaları koruyabilme:Çocuğunuz kendine ait eşyalara sahip çıkabilir mi? Örneğin, kalemi, defteri, silgisini gerekli yerlere koyar mı? Eşyalarını korumayı öğrenmek de çocuğunuzun kazanması gereken becerilerden biridir.

Konsantrasyon:Çocuğunuz sırada hareket etmeden oturabilir ve belli bir süre dikkatini vererek dinleyebilir mi? Birinci sınıfta öğretmenler çocukların dikkat sürelerini de düşünerek sıklıkla kısa aralar verirler ancak buna rağmen yerinde oturamayan ve sürekli ayakta dolaşan bir çocuk dikkat dağıtıcı olacaktır ve kabul görmeyecektir.

Problem çözme becerisi:Çocuğunuz günlük hayatın içerisinde karşılaştığı problemlerini kendi başına çözebilir mi? Örneğin, silgisini unuttuğu için arkadaşının silgisini ödünç isteyebilir mi? Sizi araması gerektiğinde bunu öğretmenine söyleyebilir mi?

Bağımlı olmama:Çocuğunuz kendi başına bir işi (yazı, resim, matematik vb.) bitirebilir mi? Yoksa sürekli olarak onay ya da yardım almak için öğretmenin masasına mı gider?

Dikkatini sürdürebilme:Verilen bir görevi/ödevi bitirene kadar devam edebilir mi? Dikkatini sonuna kadar sürdürebilir mi? Yoksa pes edip başladığı işi yarıda mı bırakır?

 

 

 

                                                                PSİKOLOG

                                                           Burcu KARAGÖZ